Basen bölgesi, selülit birikimine karşı en dayanıksız bölgelerden biridir. Sağlıklı normal bir basenin yüzeyindeki epidermis yumuşaktır. Cilt sıkıdır çünkü dermis kalın ve hasar görmemiştir. Kolajen ve elastin demetleri de güçlüdür. Kılcal damarlar, dermisin en üst bölgelerine kadar ulaşarak besin ve arındırıcı sıvılar taşıyarak kan takviyesi yapar. Normal basen dokusunun ultrason görüntülerinde, çok az atık su içeren kalın ve nemli dokularla karşılaşırız. Ayrıca mikroskop ile fibroblastların altivitelerini de görebiliriz. Bunlar, bağdoku içinde bulunan, kolajen ve elastin üreten hücrelerdir. Fibrolastların bir elma ağacı olduğunu varsayarsak, kolajen ve elastinleri de elma olarak düşünebiliriz. Sağlıklı bir basende fibroblastlar aktif olarak dermis içindeki sıkılaştırıcı iskeletleri üretir. Dermiste yağ hücreleri şişmez ya da kümeler halinde bir noktada toplanmaz. Tamamen birbirlerinden ayrı ve belirli bir mesafede durabilirler. En önemlisi; cilt üzerinden görünen selülit birikimine rastlanmaz.
ÇATLAMALAR DA GÖRÜLEBİLİR
Sağlıksız bir basende, damarlardaki hasar sonucu cildin yüzeyinde zarar görmüş kılcal damarlar ya da örümceğe benzeyen varisler görebilirsiniz. Cildin en üstteki boynuzsu katmanı kuru ve sert dokuludur. Parçalanmakta olan, nemsiz kalmış hücreler sebebiyle çatlamalar da görülebilir. Cilt sıkı değildir. Cildin sıkılığını sağlayan bağ dokunun hasar görmesi sebebiyle torbalar oluşmuştur. Sağlıksız basendeki dermis altı yağları şişmeye başlamıştır ve çevrelerinde lifli öbekler meydana gelir. Sonuçta tüm kadınların ciltlerinde görmekten en rahatsız oldukları sorun, yani selülit ortaya çıkmış olur. Dermisin ve epidermisin nemsiz kaldığı ve az beslendiği bölgeler, dermis altında bulunan yağların yüzeye çıkmasını engelleyemeyecek kadar güçsüzdür.
SERT VE TÜMSEKLİ BİR DOKUSU VARDIR
Dermisin asıl görevi; bağ doku üretmektir. Bu nedenle dermis, genleşen yağı çevrelemek için daha fazla bağ doku üretir ve septumun daha da sertleşmesine neden olur. Sertleşen septum, yağ hücresinin etrafından genleşemeyecek kadar katılaşmıştır. Bunun sonucunda septum; yağ lifli materyalin yanlarından, tıpkı bir balonun kauçuk lastiklerle sıkıştırılması gibi dışarıya sızmaya başlar. Bu nedenle de normal yağ yumuşak ve pürüzsüzken, selülit sert ve tümsekli bir dokuya sahiptir. Bu durum ne kadar ilerlemeye devam ederse, septum o kadar sertleşir ve çok daha katı olduğu ileri selülit seviyeleri ortaya çıkar.
LİFLİ ŞERİTLER SERTLEŞİR
Selülit, bir yağ problemi değildir. Bu, dermatolojik ve hücresel bir problemdir. Bu sebeple kullanılan metodlar, yağ hücreleri yerine komşu bağ doku ve cilt hücrelerinin değiştirilmesini hedeflemelidir. Tüm yağ hücreleri septa ile yani lifli şeritlerle çevrilidir. Hücreler zarar gördüğünde bu şeritler sertleşir ve katılaşır. Selülitin ilerlemesi ile güçsüzleşen dermis, yağ hücrelerini yerinde tutma kabiliyetini kaybeder.