İlginç bir kongre idi. Kavramları itibariyle "yenilikçi", değişim boyutunda ise "ihtiyatlı"..," Mesajları, "adrese teslim" hatta "taşı gediğine koyan" nitelikteydi. Öncelikle bir hakkı teslim edelim. Kongre düzeni, salona erişim, özel konuklara ilgi... Her detay düşünülmüştü. Ankara'nın tarihi soğuk günlerinden birinde Anadolu'nun dört bir yanından gelen delege ve izleyicilerin samimiyeti, ortamı ısıtmaya yetti. AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi'nde öne çıkan kavramları bilhassa belirtmek isterim... Söz konusu kavramlar ayrı ayrı başlıklar altında geçseler de odaklandığı meseleyi, kişi veya kurumu doğrudan tanımlıyor, iç ve dış muhalif kanattaki müttefiklerin eşkalini de ortaya çıkarıyordu!
"Toksik Demokrasi ve Panzehiri", "Kaos Baronları", "Komprador Burjuvazi", "Kayıt dışı Siyaset Unsurları", "Algoritma Emperyalizmi", "Dijital Derebeyleri"... Bu kavramlar, AK Parti'nin önümüzdeki dönem siyasetinin kilometre taşları olarak not edildi. Elbette, siyasi sürece, terörsüz Türkiye'ye, yeni anayasaya, ekonomiye, dış politikaya ilişkin vurgular da önemliydi. Ancak "Aile, kadın, çocuk ve gençlere" ayrılan bölüm ile sosyal ağların "dijital kuşatmasına" karşı alınacak tedbirler ve milli teknoloji hamlesi ile "dijital linç kampanyasını durdurma" kararlığı da çok kıymetli idi.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından özetlemeye çalıştığım yukarıdaki gözlem ve tespitlere kritik bazı eklemeler yapmamız ise adeta bir görev...