BM Genel Kurul Salonu tıklım tıklım dolu. Diplomatlar dikkatlice dinliyor, not alıyor. İzleyici localarından ise çoğu liderin tanık bile olmadığı alkış sesleri duyuluyor. Konuşma, sık sık alkışlarla kesiliyor.
Uluslararası toplumun temsilcileri, Ortadoğu'dan Balkanlara, Kafkaslardan Akdeniz'e, Afrika'ya kadar geniş bir ufuk turuna şahitlik ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan özellikle üç konuya odaklanıyor:
1- İsrail'in katliam politikası. 2- Aileyi hedef alan cinsiyetsizleştirme politikaları! 3- Irkçılık ve İslamofobi!
***
Erdoğan, İsrail başlığı altında mesajlarını paylaşırken, etkileyici ince ayarlar yapmayı ihmal etmiyor. Örneğin,
"İsrail halkına yönelik herhangi bir düşmanlığımız yoktur.
Müslümanların sırf inançlarından dolayı hedef alınmasına nasıl karşıysak antisemitizme de aynı şekilde karşıyız. Sorunumuz, İsrail hükümetinin katliam politikalarıyladır" diyor. Ve şu çağrıda bulunuyor:
"Bundan 70 sene önce nasıl Hitler insanlığın ittifakıyla durdurulmuşsa, Netanyahu ve cinayet şebekesi de 'insanlığın ittifakıyla' durdurulmalıdır."
Erdoğan, Nablus'ta barışçıl gösteride hedef alınarak şehit edilen
Ayşenur Ezgi Eygi'yi de unutmadı. Hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi!
Bu bölümü şöyle noktaladı:
"Tayyip Erdoğan olarak bu kürsüde hamasetin diliyle konuşmuyorum.
Burada tarihimden, ecdadımın vicdanlı, adaletli duruşundan aldığım cesaretle konuşuyorum. Biz tarih boyunca daima mazlumun yanında, zalimin ve zulmün karşısında olmuş bir milletiz. Bundan 500 yıl önce engizisyondan kaçan Musevilere de, Hitler'in toplama kamplarından kaçan Yahudilere de kucak açtık!"
***
Finalde ise
"Toplumun temel direği olan aile kurumuna yönelik saldırılar" vardı...
Erdoğan, 2024 Olimpiyat Oyunları'nın açılışına değinerek,
"Sahnelenen rezalet, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını gözler önüne sermiştir.
Cinsiyetsizleştirme meselesi bir 'tercihten' ziyade, artık küresel bir dayatmaya, tam anlamıyla kutsala ve fıtrata karşı bir savaşa dönüşüyor.
Bu yıkım projesi karşısında ses çıkaran, en ufak bir tepki gösteren herkes susturulmakta, linç kampanyalarının hedefi olmaktadır.
Ne pahasına olursa olsun Türkiye, bu kuşatmayı yarmakta, bu korku iklimine direnmekte kararlıdır" diyerek, global uykudakileri
uyandırma görevini üstlendi.