Sizler bu satırları okurken biz, BM Genel Kurulu'nu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın temaslarını izlemek üzere New York'ta olacağız.
Erdoğan, BM'nin giderek çatırdayan yapısını rasyonel biçimde sorgulayan, aynı zamanda alternatif çözümler de öneren tek küresel lider konumunda. O, BM Genel Kurulu'nun en kıdemli devlet adamlarından biri olarak genel kurul kürsüsünden 14'üncü hitabını gerçekleştirecek.
Erdoğan, "Dünya 5'ten Büyüktür" tespitini, "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" aşamasına taşımakla kalmadı... "Karşımızda yepyeni bir gerçeklik bulunmaktadır. Bu yeni gerçeklere uyum sağlayamayan BM, ne meşruiyetini sürdürebilir ne otoritesini kurabilir ne de küresel barış ve istikrara katkı sunabilir" sözleri ile uyuyan dünya için alarm ziline de bastı. Hatta bir adım ileri giderek, BM reformu için tali konularla oyalanmak yerine tüm dünyanın "veto yetkisine" odaklanması çağrısında bulundu.
Ailenin korunmasından sosyal medyanın yıkıcı etkilerine kadar pek çok konuyu BM gündemine de taşıyan Erdoğan'ın, dün olduğu gibi bugün de İsrail'in, bölge ve dünya barışı için yarattığı tehlikenin boyutlarına dikkat çekmesi, bu ateşe silah ve mühimmat taşıyanlara da ağır fatura çıkaracağını bir kez daha hatırlatması bekleniyor. Ve elbette yıllardır unutturulan "Bağımsız Filistin Devleti"nin kurulmasının gerekliliği ile Rusya-Ukrayna savaşının uzamasından medet umanların yanlış yolda oldukları uyarısı da Erdoğan'ın tecrübesinden istifade etmek isteyenlerin kulak kabartacağı başlıklar olacak.
***
ŞEKERİNİZ YÜKSEK Mİ?
Siyasi, stratejik, ekonomik, adli pek çok konu gündemimizde geniş yer tutuyor. Ancak toplumsal meselelerin ağırlık merkezinde yer alan hususları da ara ara hatırlatmak gerekiyor. Bilhassa sağlığımızla ve nesillerimizin geleceği ile ilgili hassas konular devletin ve medyanın sıkı takibini zorunlu kılıyor. Bakınız, bu dosyaların arasında lobisi bir hayli güçlü Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretimi ve kullanımı önemli yer tutuyor. Zira pancar şekeri ile NBŞ, birbirine rakip konumda duruyor, fiyatmaliyet farkları ise piyasada oyun içinde oyun oynanmasına zemin oluşturuyor. İşte bu yüzden, stratejik bir yapıya sahip şekerin planlanması, izlenmesi ve denetimi büyük önem arz ediyor. Hatta şeker piyasasında uygulanan ve planlı üretimin temel taşı olan kota rejiminin sağlıklı şekilde sürdürülmesi de kritik görev haline geliyor.
Nitekim meseleyi ele aldığımız Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, NBŞ fabrikalarında ve sıvı şeker üreten işletmelerde kurulu ölçüm cihazları ile üretim ve satışın anlık olarak izlendiğini anlattı. Ayrıca, şeker pancarı üretimine ilişkin dönemsel olarak arazi kontrolleri yapıldığını söyledi. Ve nihayet, pancar şekeri ve nişasta bazlı şeker üreticisi firmalar ile şekeri girdi olarak kullanan, ticaretini yapan gerçek ve tüzel kişilerin düzenli biçimde denetlendiği bilgisini verdi. 2023 yılında 739 olan denetim sayısının, bu yılın ilk 8 ayında 2 bin 125'i bulduğunu belirtti. Daha da önemlisi; 4'ü NBŞ şeker üreticisi olmak üzere 20 firma hakkında 595 milyon lira idari para cezası uygulandığını kaydetti.
NBŞ demişken...
Sağlık Bakanlığı'nın bu noktada paylaştığı bilimsel araştırmalarda görünen manzara şu:
"NBŞ, diğer şeker türevlerine göre daha tatlı ve beyinde iştah artırıcı uyarıcı etki yaratıyor. Bu tür ürünlerin tüketimi, bebeklikten itibaren damak tadının şekerli ürünler doğrultusunda gelişmesini kolaylaştırıyor. Mısır şurubu içerikli besinlerin tüketilmesiyle insülin direnci gelişiyor. Obezite, diyabet, kalp damar hastalıkları ile kansere zemin hazırlanıyor."
Sonuç olarak...
Ailenin korunması ne kadar mühim ise bize tatlandırıcı gibi olarak sunulan ürünlerin arkasındaki riskle mücadele de o kadar önemli. Bakan Yumaklı'nın, NBŞ gerçeğini ve alınan önlemleri belirli aralıkla kamuoyu ile paylaşmasında sayısız fayda var.