Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğa'ın liderlik ettiği Gazze diplomasisini artık sadece Filistin davası ile sınırlamak mümkün değil. Gerek siyasi gerekse insani sahada verilen mücadele, yeni dünya düzeninin de habercisi! Ürettiği evrensel değerler sistemi ile çelişen, ahlaki üstünlüğü erozyona uğrayan Batı camiası, küresel vicdanın tabandan yükselen sesini bastıramaz halde!
***
Erdoğan, bir çalışma ziyareti kapsamında dün Berlin'de idi. Almanlar; ziyaretin zamanlaması ile Müslümanlara ve dünya kamuoyuna verilecek mesajların içeriği için adeta diplomatik perdeleme uyguladı. Özellikle işlenmiş Alman medyası ise "Hamas'a özgürlük savaşçısı, İsrail'e terörist devlet diyen Erdoğan Berlin'de. Ve tüm bunlara rağmen O, önemli biri ve O'na ihtiyaç var!" ikilemini aşamadığını itiraf etmiş durumda.***
Dikkat ederseniz, Emine Erdoğan Hanımefendi de Gazze ve insanlık adına lider eşleri düzeyinde sivil inisiyatifi harekete geçirmek üzere gayret gösteriyor. 2009 yılında İsrail'in, yine Gazze'ye yönelen acımasız bombardımanı karşısında ateşkes ve insani yardım için "lider eşleri zirvesi" düzenleyen hanımefendi, aradan 14 yıl geçmesine rağmen yine akan kanın durdurulması için benzeri bir toplantıya ev sahipliği yaptı.***
Bugün, Gazze'deki katliamdan şimdilik! kurtulan masumların çaresizliğine, çare olma günü. Önceki gün 27 kanser hastasını alarak Ankara'ya getiren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan dinlediğimiz acı ve sarsıcı gerçeklik, "Gazze ablukasının kırılmasını" zaruri kılmakta. Nitekim İslam İşbirliği Teşkilatı da 11 Kasım Riyad Zirvesi'nde bu yönde bir karara imza attı. Arap, Müslüman ve uluslararası insani yardım konvoylarının (gıda, ilaç ve yakıt dâhil) Gazze Şeridi'ne derhal girmesi için yakında ciddi bir hamle gelmesi kuvvetle muhtemel.