Yeni format atılan ekonomik programa, piyasadaki malum çevrelerin direnç göstermesi bekleniyordu da zorlu zamanlarda sorumluluk üstlenmesi umulan bu kadar çok ismin sütre gerisine çekilmesi beklenmiyordu. Hele ki program karşıtları adeta savaş ilan etmişken...
Programın içeriğini tam bilmediği için susanları bir yere kadar anlamak mümkün. Ama yine de Cumhurbaşkanı genel çerçeveyi çizmişken, siyasi ve ekonomik oyuncu diye görülen pek kıymetli kimi kadroların olup biteni bir süre tribünden izlemesi anlaşılır değildi, kabul edilir hiç değildi. Daha bir hafta öncesine kadar sessiz ve derinden gitmeyi tercih eden güya AK Parti'ye müzahir olduğu varsayılan bazı sivil toplum kuruluşlarının bırakın candan olmasını, yandan bile katkı sunmamasını ise eleştirmek durumundayız.
Dolayısı ile...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın pazartesi günü açıkladığı TL'yi, yatırımı ve üretimi koruma paketinin ilk olumlu sonuçlarından sonra yeniden sahne alan aktörlerin bir karar vermesi gerekiyor. Yenilenen ekonomik programa taraf mısınız, değil misiniz? Yağmurlu havada şemsiye tutacak mısınız, yoksa güneş açmasını mı bekleyeceksiniz?
Bakınız...
Faizin sistemdeki hâkim konumunu değiştirerek, kurla bağlantısını kesmeyi; yatırım, ihracat ve istihdam dostu büyümeyi, kalıcı cari fazla oluşturarak dış şoklara karşı ekonomiyi dayanıklı kılmayı öngören program, oldukça hassas bir dönemde uygulanıyor. Bu nedenle zigzaglara, manevraya yer bırakmıyor. Elbette, riskler söylenebilir ama aynı anda uygulanabilir çözümler de geliştirilerek bu dönüşüm bir şekilde omuzlanmalıdır.
Özetle...
Türkiye, özgün ve bir bakıma hibrit ekonomik modele doğru karakter kazanıyor. Önemli olan toplumun her kesiminin kazanacağı ama alt gelir gruplarının sınıf, sanayimizin lig atlayacağı sürecin sahiplenilmesi ve dinamik gelişmelerle ilerleyeceğinin de bilinmesidir...
HAKKIN TESLİMİ...
Lafı hiç uzatmayacağım. Artıları ve eksileri ile tarihe mal oldu. Lakin tarihi kayıtların eğilip bükülmemesi adına bir not düşmekte fayda var. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomide kulvar değişiminin alt yapısını kurmaya, bu işi tercihen yumuşak geçişle halletmeye, gerektiğinde devletin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu göstermeye odaklıydı. Epeyce formül ve paket üzerinde çalıştı. Az bir kısmını hayata geçirebildi. Buna karşın, ilerisi için hatırı sayılır seçenekleri yazıp, kamunun hafızasına nakşetti. Bugün Türkiye, şapkadan tavşan çıkarmıyor. Aylar öncesinde kafa yorulan konuları, günün şartlarında ete kemiğe büründürüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'yi farklı kılan özellikler de bu noktada devreye giriyor. Neden? Çünkü O, programa ve hedeflerine inanıyor, bu doğrultuda çabalıyor.
TÜSİAD: DİREKTEN DÖNEN İLAN!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gövdesini taşın altına uzattığı yeni ekonomik programa karşı bayrak açan TÜSİAD'ı, bilhassa siyasi görünüm içeren açıklaması dolayısıyla tenkit etmiş ve "organize faaliyet mi var?" diye sormuştum. Şimdi bir adım daha ileriye gideyim... Erdoğan karşıtlığı tescilli eski ve yeni TÜSİAD çalışanı profesyonellerin tetiklediği, kurucu babaların hislerinin gıdıklandığı o sorunlu bildiri, 1970'leri çağrıştırırcasına "gazete ilanlarına" da konu olacak mıydı? TÜSİAD'ı, ekonomik çıkar ve baskı grubu rolünden, siyaset ve toplum mühendisliğine taşıyacak tarzda gazete ilanı ile hükümete mesaj vermeyi önerenler çıktı mı?
Hakikaten... Onların ajandalarını da sorgulamak, TÜSİAD'da hâlâ kaldığını umduğumuz yerli damarın boynunun borcudur.