Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Ana yüreğinin ateşidir terör örgütünü kül eden

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 2.5 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği Diyarbakır ziyareti yine önemli, yine ilginç, yine mesaj yüklüydü.
Birincisi, Diyarbakır Anneleri'nin, dünya terörle mücadele literatürüne geçen, evlatlarını dağdan yani ölümün pençesinden kurtarmak için sergilediği onurlu duruşun somut sonuçları sözkonusuydu. (Diyarbakır anneleri, açtıkları bayrakla hem korku duvarlarını yıktılar hem de bölücü örgüt ve siyasi uzantılarının kalleş yüzünü deşifre ettiler.)
İkincisi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 3. yıl dönümüydü. (Karar mekanizmaları çok daha seri çalışıyor. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde gördüğümüz gibi Türkiye de bu sistemi yakalamakla çok daha verimli neticeler almaya başlamıştır.)
Üçüncüsü, Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarını ipoteği altına aldığını zanneden HDP hakkında, terör örgütüyle organik bağları nedeni ile kapatma davası açılmıştı. (Terörü ve şiddeti övmediği sürece her türlü fikre, her türlü düşünceye, meselesi millet ve memleket olan herkese AK Parti'de yer vardır.)

***

Dikkatli gözlerden kaçmamıştır...
Cumhurbaşkanı Erdoğan son dönemde, "onarıcı siyaset diline" ağırlık veriyor. Tabii ki bu üslubu, hasbi ilişkiler kurduğu vatandaşlar ve AK Parti teşkilatlarının neferlerine yönelik.
Yoksa...
Muhalefetin, "negatif siyasi dili", yalan, yanlış, iftira ile kemikleşen söylemleri, Erdoğan'ın "kapsama alanı" dışında. O noktada, muhalefet liderlerine sert biçimde yüklenirken, muhalefet partilerine gönül veren seçmenlere ise ülkenin geleceğini düşünerek empati yapmaları yönünde çağrısı var.
Kuşkusuz Cumhurbaşkanı, pandeminin yol açtığı sosyo ekonomik sorunları iliklerine kadar hissediyor. Özellikle, halkla ilişkilerde ortaya çıkan "iletişim açığının" siyasi maliyetini net biçimde görüyor. Tam da bu nedenle her fırsatta aynı hususa işaret ediyor...
Biz, milletin bağrından doğmuş, ülkemizin en büyük, en kuşatıcı siyasi hareketiyiz. Her türlü fikre, her türlü düşünceye, meselesi millet olan herkese aramızda yer vardır.
Kapısını çalmadığımız her insanımızın vebali bizlerin üzerindedir. Gönüller kazanmak için çıktığımız bu yolda kimseyi dışlamamak temel prensibimizdir.
Farklı sebeplerle teşkilattan ayağı soğuyanlar olabilir. Bize düşen görev bu kardeşlerimizle iletişim kurarak gerekirse ayağına giderek davamıza kazandırmaktır.
Nasıl bugünlere akrebin kıskacında yoğrularak geldiysek, 2023'e giden süreçte de bizi ağır süreçlerin beklediği görülüyor.
Tam kadro sahada olmanızı istiyorum. En önemli referansımız arkamızdaki 19 yıllık demokrasi ve hizmetlerimizdir...
Evet...
Tüm bunlar Erdoğan'ın "geleneksel siyaset kodlarının" güncel özetidir. Belli ki Erdoğan, "Eldeki bir, daldaki ikiden iyidir" prensibiyle, kendisine seçim kazandıran özgün metodları ile yol almaya devam edecek...
Peki ya, "Kürt milliyetçiliği" gerçeği...
Ona da bakış açısı daha rafine...
Etnik kimlik şereftir. Etnik milliyetçiliğe, terörle buluşmasına kapı kapalıdır. Demokratik standartların yükseltilmesi, ayrımcılıkla mücadele, birinci sınıf vatandaşlığın teminatlarının artırılması ise esastır...
Yeniden "Çözüm Süreci" diyenler mi? Onlar, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni felç edenleri, bitmek bilmeyen bölücü emelleri ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını çok iyi biliyorlar...

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Okan Müderrisoğlu | Ana yüreğinin ateşidir terör örgütünü kül eden

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA