Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Siyasetin ‘İnce’ çizgileri...

Muharrem İnce'nin sert eleştiriler yönelterek CHP'den ayrılması, siyaset sahnesini yeniden hareketlendirdi. Her ne kadar CHP yönetimi umursamıyor gibi gözükse de İnce'ye karşı strateji geliştirildiğine kuşku yok.
İnce'nin varoluş mücadelesinin oldukça zorlu, hatta tuhaf iki eksende geçeceği anlaşılıyor.
Bir yandan "tabela partisine" indirgediği CHP'ye, daha doğrusu mevcut yönetime yüklenecek, diğer yandan da Cumhur İttifakı'na muhalefet etmeyi deneyecek.
Lakin daha ilk günden...
İnce'nin başlattığı hareketin, "güdümlü olduğu" veya Millet İttifakı için "bir bölen rolü oynayacağı" iddiası, dostları (!) ile iktidar olmayı uman CHP genel merkezindeki aktörler tarafından kampanyaya dönüştürüldü bile.
CHP politbürosu ne derse desin... Gayet iyi biliyorlar ki yüzde 50+1 gerektiren cumhurbaşkanı seçimi ve ittifak modelleri, Muharrem İnce'ye kazanacağı siyasi tabanın da ötesinde siyasal pazarlık gücü verecek.
Yani...
2023'te Cumhur İttifakı'nın karşısına çıkarılacak alternatif adaya ya İnce etki edecek ya da İnce'nin formülasyonu ile aday belirlenecek.
Bu da demek oluyor ki...
CHP ve kompleks dostları için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

CHP'Lİ BELEDİYELER... DEV AYNASINDAN YANSIMALAR!

CHP'li belediyeler adına yürütülen halka ilişkiler faaliyetleri, "algı idaresi" ile "olgular" arasındaki farkın anlaşılması bakımından dikkate değer.
Bilhassa İstanbul ve Ankara için...
Projecilik, şehrin geleceği ve altyapı yatırımları noktasındaki belediyecilik açıklarının, sınırlı sosyal belediyecilik hizmetleri ile kamufle edilmesine yönelik bir strateji söz konusu.
Sınırlı diyorum, zira...
Esnafa, kadınlara, öğrencilere dönük kimi destekler, öyle bir çarpan etkisi ile sosyal medyada yayılıyor ki... Sanırsınız, CHP'li belediyelerin katkısı olmasa İstanbul ve Ankara bitecek!
Bir kesime, bir süreliğine veya bir seferlik sosyal paket sağlanırken, bunların sahadaki pazarlamasına baktığınızda, hayat şartlarının süresiz iyileştirildiği yanılsamasını görüyorsunuz!
Kanaatim o ki...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dünkü AK Parti grup toplantısında biraz da bu yüzden "CHP belediyeciliğinin tarihçesini" gerçekleri ile anlatma gereği duydu!

***

GEÇ BUNLARI BİRADER!

Yaşına, başına bakmadan "masa başından sallıyor." Ankara'dan ve süreçlerden bihaber haliyle varsayımlarını doğru zannediyor. Ve bir de uydurduğu senaryosuna inanıveriyor. Kendisi gibi düşünen, siyasi muhalifliğini muarızlığa döndürmüş tescilli isimlerle de ittifak ediyor. "Yılmaz" ve "Yetkin" karşıtlıkları ile fitne ateşine odun atıyor. Ne imiş, filanca rahat durmuyormuş da falanca politikaya karşı dışarıdan tavır alıyormuş da... At atabildiğin kadar!
Kendi dönemlerinde kullandıkları anlaşılan, hiç de makbul olmayan araç ve yöntemleri bugünün düzgün insanlarına da yakıştırmaya çabalıyorlar. Ama nafile.
Aslında bal gibi anlıyorlar ama anlamazlıktan geliyorlar. Esas olan Recep Tayyip Erdoğan'ın duruşu ve istikametidir. O çizgi nettir. Bu çizgi etrafında farklı fikirler olabilir ve bunlar ayrışma sebebi değil, zenginliktir. Günün sonunda olgunlaşan politikadır bağlayıcı olan.
Yani...
Buradan size ekmek çıkmaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA