"Her işte bir hayır vardır" denir ya... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın son "reform çıkışı" da öyle oldu.
Pek çok arka plan, niyet, hedef ve isim bir anda ortaya çıktı.
Bir yandan...
Yakın tarihin travmatik olaylar dizisini toplumsal hafızada silmeye, sorunlu aktörlerini ise aklamaya çalışan çevrelerin talepleri alevlendi.
Öte yandan...
"Bunca mücadele, bunca emek niye verildi?" diyen çevrelerden anlaşılabilir itirazlar yükseldi.
Böylece...
Mayıs-Haziran 2013 Gezi olayları, 6-8 Ekim 2014 kalkışması ve 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin milletteki ve siyasetteki izdüşümü de güncellenebildi.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Görünen o ki...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni ve özellikli bir mücadele dönemine hazırlanıyor.
Bu duruşu...
"Var mısınız, yok musunuz?" mesajı olarak okumak bile mümkün.
Belli ki...
Cumhurbaşkanı...
Türkiye'nin son dönemde ödediği bedelleri göz ardı eden veya bağımsız politika uygulama kabiliyetini akamete uğratma potansiyeli taşıyan teklif ve projelere kapalı olarak yoluna devam edecek.
Bu yeni süreci...
İstişareyi esas alan, sivil toplumun istek ve ihtiyaçlarını gözeten, milletin bağrında hâlâ ateşi tüten hadiseleri asla ihmal etmeyen bir tutum olarak tanımlamak yanıltıcı olmaz.
Özgürlükgüvenlik dengesi derken...
Belli figür ve davaları ön şart haline getirmek isteyen anlayışın maksimalist isteklerinin karşılanmasından bahsedilmediğini anlamak zorundayız.
Kuşkusuz...
İleriye doğru atılacak adımlar, zaman ve zemine göre peyderpey hayata geçirilecek düzenlemeler gündeme gelecek.
Burada mühim olan...
Beklentilerin yönetimidir!
Bilhassa...
"Taktik ve kozmetik düzenlemeler yapılacak" diyenlerin, reform motivasyonunu baltalamaya dönük propagandalarına fırsat verilmemelidir.
Hayat...
Zoom toplantıları veya entelektüel tartışmaların doğasından daha farklı dinamiklerle akmaktadır.
Reform...
Siyasal taviz, sistemik geri adım, terörle mücadelede aksama, dış politik hedeflerde duraksama şekline indirgenmeyecek kadar hassas ve gerekli bir ajandadır.
Özetle...
Su akar, yatağını bulur.
Ekonomide, yargıda, insan hakları alanındaki her hamle, milletin iradesi ve öncelikleri ile kimlik kazanacaktır.