Yeni tip koronavirüs salgını, devletlerin ve toplumların gösterdiği refleks itibariyle yeni dünya düzeninin de kapılarını aralayacak.
Salgının ilk anından itibaren sorunu ele alma biçimi, krizi yönetme tecrübesi, olağanüstü durumlara hazırlık kapasitesi her ülke için ayrı ayrı gösterge haline geldi.
Pek çok yerde yönetimlerin sorgulanacağı, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı da bir gerçek.
Devletlerin her şeyi piyasa dinamiklerine bıraktığı günler geride kalacak. Uluslararası birliklerin zor anlarda dayanışma sergileyeceği iddiasının hayalden ibaret olduğu anlaşılacak. Yerli ve milli üretimin değeri artacak. Milli birliğin önemi söylemden öte ehemmiyet kazanacak. Yeni iş kolları gelişecek.

***

Türkiye özelinde meseleyi bir kez daha değerlendirirsek...
Şu ana kadar iyi sınav verdik.
Hükümet yerinde, ölçülü, doğru zamanlama ile kararlar aldı.
Toplumsal bilinçlendirme çalışmaları etkili oldu. Hassas nokta, "evde kal" çağrısının ne kadar hayati olduğunu kabullenmek istemeyen bir azınlığın yarattığı problem. Kovid19'un yayılması kontrol altına alınabilirse nisan sonunu takiben Türkiye için belirsizliğin azaldığı, daha öngörülebilir bir sürecin başlayacağı bile söylenebilir. Lakin sorumsuz her davranışın süreyi uzatacağı, insani ve ekonomik maliyeti fazlasıyla artıracağı da unutulmamalı!

***

Küresel boyuttaki soruna karşı ulusal gücüyle baş etmeye çalışan Türkiyemizde, bu zorlu günlerde "ailenin önemi" yeniden keşfedildi.
Aile ortamının, sağlıklı ebeveyn-çocuk ilişkilerinin, komşuluk ve akrabalık bağlarının kıymeti fark edildi.
Mesela bizim ev...
Alt kat sakinlerini rahatsız etmeden iki küçük adamla koridorda futbol, balonla antrede voleybol, yüzlerce parçayla lego yapımı, ödev ve ailece film izleme saati, kitap okuma seansı, arada çocuklar arası aksiyona müdahale, kişisel hijyene dair uygulama, alışverişten gelen paketlerin ve içindekilerin ayrıca dezenfekte edilmesi... Telefon ve internet üzerinden yakın çevre ile haberleşme, şehir efsanelerine karşı doğru, güvenilir bilgi aktarma...
Özetle...
Bizce işin özü...
Hayatın ve hayatiyetin devamı, zorluklara karşı sabır ve imanın esaslarına sarılma, tedbiri alıp tevekküle bağlanma...