Tarihe not düşmek adına yazmayı görev biliyorum.
15 Temmuz hain darbe girişiminin 3. yıldönümünde, gerçek kahramanların yanında, vitrinde yer almak için güncel fırsatı kullananlara da rastladık.
Oysa, o gecenin sıcaklığında karar vermek hiç de kolay değildi.
15 Temmuz'u 16'ya bağlayan sabah saatlerinde yazılan aşağıdaki satırların sahibi, "Önemli olan liderin duruşuydu!" diye başladı söze. "O, canı pahasına dik durup, milleti ile yek vücut olduğu içindir ki bizler de üzerimize düşeni yerine getirebildik" dedi.
Kendisinin bile unutttuğu yazıyı, 15 Temmuz'un sene-i devriyesinde, o anlarına tanık olan bürokratlar getirmişler...
Yer yer üzeri çizilen kelimelerin de bulunduğu o gecenin duygu boşalmasından şu tespitler yansıyordu:
"Bugün yaşanan hadise, askerin yönetime el koyması filan değil, terör hadisesidir.
Tankların içindeki, köprü üzerindekiler, havadaki jetleri kullananlar terör örgütünün maşasıdır.
Güneydoğu'da terör mücadelesi veren, Cumhuriyetimizin, milletimizin minnettar olduğu askerimize yapılmış büyük bir hakarettir.
Bugün vatan, milletine minnettardır.
Demokrasi kahramanı, Atatürk Cumhuriyeti'ne sahip çıkan her vatandaşımı alnından öpüyorum!"