Sosyal medya üzerinden mesaj bombardımanı sürdürüledursun CHP'nin 23 Haziran İstanbul stratejisi henüz ortada yok. Söylemin, "mağduriyet" üzerine kurulacağı belli olsa da görünen o ki malum mahfiller yol haritasını güncelleyip CHP ile paylaşmamış!
Halihazırda CHP sözcüsü her gün kısa basın toplantıları yaparken, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı da "halk!" iftarlarına katılmak dışında sahada varlığını hissettirmiş değil.
İşin ibretlik bir yanı da şu:
31 Mart seçim sürecinde gerek CHP'nin adayı gerekse taraftarları sempatik tavır ve beyanları ile dikkati çekmişti. Kanımca yeterli ayar verilmemiş olacak ki bilhassa sosyal medyadaki trolleri, bilinçaltı maskeleri düşmüş biçimde orijinal üsluplarına dönüverdiler. Yani... Dertlerinin İstanbul'a talip olmaktan ziyade, yıllardır beklettikleri hesaplaşmayı ilk fırsatta gerçekleştirmek olduğunu dışa vurdular!
Nitekim...
Seçim başarısının "siyasi samimiyet, kapsayıcılık ve farklı seçmen gruplarını ikna kabiliyeti"nden geçtiğini bilen ve CHP adayı için buna göre oyun kuranlar... Kamuoyu yönetimini bir an boş bıraktıklarında ürkütücü "eski fabrika kodlarının" yeniden çalışmaya başladığını fark edip taraftarlarına "itidal" çağrısında bulunmaya başladılar.
Demem o ki...
Seçim, sosyal medyada kazanılmıyor. Evet, belli bir seçmen kitlesini etkilemek ve zinde tutmak için sosyal medya ağları fayda sağlayabiliyor. Lakin... Sosyal medyayı iletişim için kullanmak yerine manipülasyon aracına dönüştürmek -hangi parti için olursa olsun- sanal zafer yaratmaktan başka bir şeye yaramıyor!