Yarın, demokrasi bayramı. Sandık bir kez daha seçmenin önüne gelecek ve son sözü yine millet söyleyecek. Hep vurguladığımız gibi Türkiye'nin her seçimi özünde "beka" seçimidir. Türkiye'nin her seçimi "tarihi" önemdedir. Hele hele küresel sistemin büyük kırılmanın eşiğine sürüklendiği bugünkü kaotik şartlarda ülkemizin geleceği asla maceraya bırakılamaz!
Evet... Kampanya dönemi boyunca anlatılmadık proje, kullanılmadık ifade kalmadı.
Lakin... Şimdi, soğukkanlılıkla düşünme, nihai karar için zihni sadeleştirme günü!
Türkiye, ilk kez yerel seçimlere açık ve örtülü ittifakların şemsiyesi altında gitmekte olduğu için benzersiz bir deneyim yaşayacağız. Bu bile başlı başına bir gösterge olacak. Cumhur İttifakı'nın karşısında "Asla bir araya gelmez" denilen siyasi oluşumların, ilkelerini askıya alarak, sırf kısa vadeli çıkarlar uğruna sergiledikleri işbirlikleri, ilerisi için çok kritik mesajlar verecek. Belki de siyasetin yapılma biçimi değişecek.
***
Seçime gidilirken dikkatle üzerinde durulması gereken onlarca konu nihayetinde iki başlığa kadar indi:
1- Herkes yaşadığını bilir. Yani...
Ekonomik şartlar, sade vatandaşın yıllardır eriştiği konforu haliyle etkiledi.
Ama bunun çaresinin 4.5 yıllık seçimsiz fırsat penceresinin açılmasından geçtiği de bir gerçek.
2- Kararsızlar olarak ifade edilen,
"Duygusallık, kırgınlık, küskünlük" sarmalındaki sağduyulu seçmen topluluğunun davranışı...
***
Peki,
"Tercihler ortaya konulurken, Türkiye'nin omurgasını teşkil eden seçmen, son kertede neye kulak vermeli?" Bu aşamada, Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'ın sandık öncesindeki son virajda
yoğunlaşan tespitlerini hatırlamak
yararlı olacaktır. Zira, hak ettiği ölçüde
analiz edilmeyen bu ifadeler, yarınları
okumak bakımından hayati değerde. Ne
demişti Sn Erdoğan?
1- "Milletimiz, kırgınlığında, öfkesinde haklı mıdır?" Elbette haklıdır.
Hatadan münezzeh olan sadece ve sadece Rabbimizdir. İnsanın olduğu her yerde hata da olur, eksik de... Önemli olan hasbi niyetle bunları düzeltme iradesini ortaya koyabilmektir!
2- "Eğer biri gelip bu seçimlerde size, '
AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na
oy verecekseniz sandığa gitmeyin'
diyorsa..." Bilin ki onun niyeti sizin öfkenizi,
kızgınlığınızı, kırgınlığınızı paylaşmak
değil, gönül kırıklığınızı istismar etmektir!
3- "16 Nisan Halk Oylaması'nın ardından partimizin başına yeniden döndüğümüzde pek çok adım attık.
Görüyoruz ki bunları devam ettirmemiz gerekiyor." İnşallah seçimlerden
sonra tüm bu konuları masaya
yatıracak, kibriyle saygısızlığıyla yanlışıyla
kabalığıyla milletimizi üzen kim varsa
hepsini de biz üzeceğiz!