Muhalefet, yerel seçim stratejisini ağırlıklı olarak "ekonomi" üzerine kurmayı hedeflerken Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinasyonunda ardı ardına açıklanan paketler ezberleri epeyce bozdu. Topluma, karamsarlık aşılamayı düşünen muhalefet odakları ile moral motivasyon kazandırmayı düşünen iktidar arasındaki taktik mücadeleye, her zaman olduğu gibi "harici unsurlar" da karıştı. Sistematik olarak, "karşılığı olmayan seçim harcamaları yapılıyor" söylemini pompalayan bu çevrelerin, yer yer taraftar da bulması şaşırtıcı değil.
Nitekim AK Parti'nin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan son MYK toplantısında da bu negatif algının gündeme geldiği ve pro-aktif iletişim yöntemlerinin kullanılmasının kararlaştırıldığı anlaşılıyor.
Şunu unutmayalım...
2019 yılına "yüksek enflasyon-yüksek faiz" sarmalı ile girileceğini, "enflasyonlu durgunluk" döneminin başlayacağını öne sürenlerin sayısı bir hayli fazlaydı. Lakin...
Doğru zamanda alınan doğru kararların etkisi ve toplumsal dayanışma örnekleri ile ekonomi, hızlı dengelenme sürecine girdi.
İstikrarın, öngörülebilirliğin ve güven ortamının pekişmesi için kritik olan 2019, piyasalar için gösterge yıldır.
İşte böyle bir ortamda...
Ekonomide çarkların dönmesi, alacakborç ilişkilerinin düzene girmesi, temel tüketim ihtiyaçlarının karşılanması adına bir dizi mali ve finansal tedbir devreye girdi.
KOBİ'lere kredi teşvikleri, kredi kartı borçlarının yapılandırılması, esnaf fonlaması, birikmiş vergi iadelerinin ödenmesi ve tarım desteklemelerinin başlatılması gibi önlemlerin tamamının bütçede karşılığı söz konusu.
Bir başka anlatımla, yapılan harcamalar karşılıksız olmadığı gibi tamamı da ekonominin dinamizmi için mutlak gereklilik.
Ha, şu sorulabilir... "Harcamaların zamanlaması doğru mu?" Cevabı net... Yıl içinde gerçekleşecek, ödeneği tahsisli harcamaların işletmelerden esnafa, çiftçilerden hane halklarına kadar toplumun farklı kesimlerinin en fazla ihtiyaç duyduğu anda realize edilmesi hem siyasetin hem de ekonominin bir gereği.
Türkiye ekonomisindeki "dönemsellik döngüsünü" bilenler, yılın ilk çeyreğinde tulumbaya bir bardak su dökülmesi halinde, yıl boyunca ekonomide suların kesintisiz akacağını, yani "yatırım-üretimistihdam" üçlüsünün olumlu seyredeceğini kabul ederler.
Netice olarak...
Ekonomide kalıcı düzelme sağlayacak adımlar ile güncel rahatsızlıkları tedavi eden tedbirler eş zamanlı olarak uygulanmakta.
Mühim olan enflasyonun ve faizin düşmesi, yapısal reformların seçimden sonra bir bir hayata geçmesidir!