Uzun bayram tatili, "toplumsal detoks" için eşsiz fırsat sağladı. Bir tür olumsuz gündemden arınma süreci yaşadık. Ama Ankara'da, bayramda da özellikle iki kurumda yoğun mesai vardı; Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı.
Eylül ayı gerek yeni orta vadeli programın açıklanacak olması gerekse eğitim yılının başlaması nedeni ile kritik eşik. Üstelik okul harcamaları da hesaba katıldığında aile bütçeleri açısından en zorlu dönem de. Böyle bir ortamda dış siyasi kaynaklı kur türbülansını fırsata çevirmek isteyen, fiyatlarla oynayan ellerin yakılması devlete düşen görevler arasındadır. Piyasa ekonomisinin genel kuralları içinde devlet, prensip olarak fiyatlara müdahale etmez lakin düzenleyici ve denetleyici göreviyle tekelleşen alanlara da kayıtsız kalamaz. Ki eğitim ile ilgili giderlerin pek çoğu da bu kapsamda. Hele hele talebin doğal olarak arttığı aylarda.
Ülke, büyük bir sınamadan geçerken, sanki hiçbir şey olmamış gibi sorumsuz davranan, deyim yerinde ise fırsatı ganimet bilenlere, herkesin elinin taşın altında olduğunun hatırlatılması, hatta gösterilmesi bir gerekliliktir de.