Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) tamamlandığına ve (Malatya'daki) 2. Ordu Komutanlığı, korgeneral düzeyinde değil de olması gerektiği gibi orgeneral seviyesinde sevk ve idare edilir hale geldiğine göre, tarihe not düşmek adına hassas bir hususa açıklık getirebiliriz.
Tahmin edileceği üzere konu, 2. Ordu Komutanı Org. İsmail Metin Temel'i, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde polemik malzemesi haline getiren o bir anlık tavır ve arka planı ile ilgili. Hatırlanacağı gibi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mayıs'ta Malatya'da Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) tarafından organize edilen iftar yemeğine katılmıştı.
Erdoğan yemekte yaptığı konuşmada, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi eleştirmiş ve "Çırağa dükkân teslim edilmez. Siyasetin çıraklarına da Türkiye emanet edilmez" demişti.
Sözlerinin bu bölümü alkışlandığında, 2. Ordu Komutanı'nın da alkışa katıldığı ekranlara yansımıştı.
Bu tabloyu yorumlamakta acul davranan Muharrem İnce, Zeytin Dalı Harekâtı'nı ve terörle mücadele operasyonlarını da yürüten 2. Ordu'nun komutanını hedef alarak, "Apoletlerini sökeceğim" tartışması başlatmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Temel Paşa'ya sahip çıkarak, İnce ve ekibinin Paşa'yı kamuoyu önünde yıpratmasına izin vermemişti.
***
Buraya kadar özetlediklerim, hemen herkesin hafızasında taze zaten. Temel Paşa, orgeneralliğe terfi ettiği için 2 ay öncesinde kalan o olayla ilgili bazı bilgileri paylaşmanın yararlı olacağı kanaatindeyim.
Nedeni gayet basit. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, anayasal sistem içindeki konumu, rolü ve siyaset kurumu ile ilişkileri yeniden yapılandırıldı. Dolayısıyla asker, siyasetçiye ayar veren veya sivil otorite ile çekişen vesayetçi kimlikten arınarak, asli ve meşru sınırlarına yerleşti.
Tam da bu nedenle, askerin bilhassa sivil protokoldeki davranış kodları demokratik devletlerdeki ile eşdeğer nitelik kazanmaya başladı. Bu yeni duruma asker de hatta kamuoyunun önemli bir bölümü de henüz adapte olabilmiş değil. Zihniyet değişimi ile davranış değişimi at başı gittiği zaman değer kazanıyor.
Peki o akşam ne oldu? Temel Paşa neyi, niye alkışladı? Genelkurmay veya Kara Kuvvetleri Komutanlığı, kendisine olaya dair soru sordu mu? Paşa ne cevap verdi?
***
Araştırmalarım gösterdi ki...
İnce'nin tetiklediği hatta yer yer seviyeyi aşağıya çektiği, sonradan kısmen pişmanlık beyan ettiği Temel Paşa ve apolet polemiği, Ankara'da karargâhta anında yankılanmış. Org. Temel, o refleksi açıkça izah etmiş. Birilerinin iddia ettiği gibi ortada politize olmuş bir komutan portresi söz konusu değil.
İsmail Metin Temel, Cumhurbaşkanı'nın konuşması sürerken ara ara yanındakilerle sohbet ettiği için alkışlama sırasındaki ifadelere tam olarak konsantre olmamış. Yani... Protokoldekiler alkışlamaya başlayınca, ortama bakarak ve nezaket gereği o da alkışa iştirak etmiş.
Bir başka ifade ile Sn. Erdoğan'ın, İnce'yi çırak çıkarmasını, adeta politikanın bir parçası olarak veya asker duruşunu göz ardı ederek alkışla onaylama eğilimi sergilememiş.
Mesele bu kadar basit. Fakat vardığı nokta askerin toplumsal algısı ve kredibilitesi açısından istenmeyen aşamayı işaret etti. Allah'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı şapkasını bir kenara bırakarak, Devlet Başkanı sorumluluğu ile Temel Paşa'yı, İnce ve ekibine, ucuz politikaya kurban etmedi.