Tarihi seçimden çıkan ilk ve net mesaj, "Erdoğansız mümkün değil" oldu. Seçmen, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı küresel ve bölgesel sorunlarla ancak Erdoğan liderliğinde baş edilebileceğini teyit etti. Erdoğan'a ve AK Parti'ye, yepyeni bir yol haritası çizdi. AK Parti'nin son 16 yılda, demokraside, insan haklarında, ekonomide yükselttiği çıtayı hatırlattı. Ülkenin olağan hale dönmesi arzusunu yansıttı. Demokratik soluklanmayı önemsediğini tüm siyasilere gösterdi.
Sandıkta, sağduyu ağır bastı. Türk milleti, kutuplaşmaya prim vermedi. Ama... Kendisi ile aynı fikirde olmayanlarla da konuşabilmeyi, merhabalaşabilmeyi önemsediğini, "karşı mahalle" ayrımını benimsemediğini ilan etti.
***
Ekonomiye gelince... Seçmen, zorlukların farkında. Lakin... Kur ve faizdeki tablonun, Türkiye'nin gerçeğini yansıtmadığını, Erdoğan'a çekilen operasyon üzerinden bu millete bedel ödetme tezgahı kurulduğunu cümle aleme duyurdu. Bir başka ifade ile... Yerli ve milli ekonomiye duyduğu özlemi dile getirirken bu özlemi gerçekleştiren lideri de sonuna kadar sahiplendi. Aynı liderlikten, dik duruşunu korumasını, küresel gerçeklikleri de gözetmesini istedi. İstikrar ve güvenin her şeyden önemli olduğunu belirgin şekilde vurguladı.
***
AK Parti'ye,
"Sensiz olmaz ama senin de tarzını gözden geçirmen gerekiyor" dedi. Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi'ne
"güçlü kredi açtı!" Siyasi sistemde, AK Parti ve
MHP'den oluşan Cumhur İttifakı'nı öne
çıkardı.
MHP'nin, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana sergilediği duruşu takdir etti.
HDP çatısı altında kümelenen Kürt kökenli vatandaşlara da
"ayrılıkçılığın değil entegrasyonun parçası olmalısın" mesajı gönderdi. Terörden arındırıldıkça Kürt sorunu tanımının da değişeceğini, bulunacak çözümün ise AK Parti ve MHP'nin
"evet" demesi halinde hayata geçeceğini söyledi.
CHP'de,
Kemal Kılıçdaroğlu döneminin kapanacağını, delege avı
ile parti içi iktidarı sürdürme döneminin
de sona ereceğini kayda geçirdi.
Muharrem İnce ise CHP'de söylem değişikliğine, zihniyet değişikliğinin de eklenmesi gereğini ortaya çıkardı.
İyi Parti'yi bir seferliğine denenmeye değer buldu. Diğerlerini ise marjinal düzeyde tuttu.
Özetle...
Erdoğansız olmaz. AK Parti'de tarz değişmezse de olmaz!