Afrin şehitleri nedeni ile ağır başlı kurultay yapılacağı söylenmiş olsa da "coşku yok!" Muharrem İnce'nin sloganist konuşması olmasa tribünler boşalacak.
Kemal Kılıçdaroğlu, grup konuşması kıvamında.
Delegeler baş başa vermiş, PM pazarlığında. 60 üyeli PM'nin, 8'i genel başkan kontenjanı. Yüzde 33'ü kadınlara, yüzde 10'u da gençlere ayrılmış. Kalan 30 koltuk için binin üzerinde aday adayı sırada. Eee, ne de olsa 2019'da seçim var. PM'ye girmek, milletvekilliğine giden yolda bir teminat.
Genel Başkan, listesinin delik deşik olacağını biliyor. Biliyor ki sözde adalet yürüyüşünün vardığı yol, ülkedeki iktidar değil, en fazla parti içi iktidar! Ana muhalefet partisi, Kılıçdaroğlu döneminde, "Yeni CHP" diye başlattığı arayışı, zamanla "Sağa açılım denemesi" ile sürdürdü. Dün ulaştığı nokta ise "marjinal solun" ve maalesef "mezhepçiliğin" esiri bir parti idi.
Ülkenin, "beka meselesi" ile tarihi sınavdan geçtiği bu sıcak günlerde, "Kürt sorunu, doğu sorunu, toplumsal barış sorunu" arasında dahi seçim yapamayan bir partinin, çözüm üreteceğini sanmak saflık olur. Eli kanlı Şam rejimi ile masaya oturulması için temas kapısı arayan CHP'nin talebi bu haliyle talihsizliktir.
Ve son söz... Millete göre yaygın siyaset üretemeyen CHP'nin, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşıtlıkla sınırlı kalan siyasetinden asla iktidar çıkmaz! Çıksa çıksa seçim yenilgisinden sonra "olağanüstü kurultay" çıkar!