Türkiye'nin tüm uyarı ve itirazlarına rağmen terör örgütü DEAŞ'la mücadele bahanesiyle Suriye'nin kuzeyinde YPG terör örgütünü destekleyen ABD'nin iki yüzlü tutumu bir kez daha gözler önüne serildi.
Diplomatik kaynakların aktardığına göre, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile ABD'li mevkidaşı James Mattis arasındaki son görüşme oldukça zorlu bir ortamda gerçekleşti.
MATTİS FOTOĞRAFLI TESPİTLERİ GÖRÜNCE NEYE UĞRADIĞINI ŞAŞIRDI
Mattis, "YPG ile işbirliğimiz taktiksel ve tamamen DEAŞ'a karşı. Türkiye'nin güvenlik endişelerini anlıyoruz. Bu nedenle Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) verdiğimiz silahların envanterini sizinle de paylaşıyoruz" diyerek Ankara'yı ikna etmeye çabalasa da Türk tarafının sorularına tatmin edici cevaplar veremedi.
Mattis'e, "Bize iletilen dosyalardaki bilgilerden hareketle yaptığımız hesaplamalara göre, YPG terör unsurlarına 60 TIR silah ve mühimmat gitmiş olması gerekiyor. Buna karşın Türkiye olarak havadan ve karadan çektiğimiz fotoğraflar ve alan istihbaratı verilerine göre silahlı yüklü olarak YPG'ye giden TIR'ların sayısı bin 285 civarında" denildi.
Mattis, fotoğraflı tespitler üzerine bir anlık şaşkınlık yaşadı. Dosyadaki belgelerin detaylarını dikkatlice inceledi.
O KADAR ABD ASKERİ VAR MI?
ABD Savunma Bakanı, bin 200'den fazla silah ve mühimmat yüklü TIR'ı izah etmek için bunların tamamının YPG'ye değil, Irak ve Suriye'deki ABD askerlerine gönderildiğini söylemeye çalıştı. Ancak bu cevap da Ankara'da tatmin edici bulunmadı. Amerikalı Bakan'a, "Bizim hesaplamalarımıza göre bin 200 TIR silah en az 60 bin askeri donatmaya yeter. Bildiğimiz kadarıyla Suriye ve Irak'ın kuzeyinde bu sayıda ABD askeri bulunmuyor" değerlendirmesi yapıldı. Mattis, bu analiz karşısında yine zorlandı.
CUMURBAŞKANI ERDOĞAN UYARMIŞTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin YPG'ye silah verme kararına farklı tarihlerde açık ve net tepki göstermişti. "Suriye ve Irak'taki her gelişme bizim için doğrudan milli güvenlik meselesidir" diyen Erdoğan, Başkan Trump başta olmak üzere ABD'li muhataplarına şu mesajı vermişti: "Müttefiklerimizin terör örgütlerinin yanında değil yanımızda yer alacağına inanmak istiyoruz. Maalesef dost ve müttefik bildiğimiz ülkeler terör örgütleriyle işbirliği yapıyor. Verdikleri silahları daha sonra geri alacaklarını söyleyerek hayati bir yanlış yaptıklarını eninde sonunda anlayacaklar. (ABD'yi kastederek) Suriye'de seçtiğiniz terör örgütü ile nasıl bir geleceğiniz olur bilmiyorum ama bizimle bir geleceğiniz olmayacağını bilmelisiniz. Suriye'nin kuzeyinde, sınırlarımızda bir terör devleti kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Buna destek verenler de bu gerçeği görecekler."