Sonbahar yaklaşırken Ankara'da teyakkuzda olmak hem gerekli hem de önemlidir. Kimileri yaz aylarını tatille değerlendirirken kimileri de yıllara sari projeleri için enerji depolar. Bizlerin gazeteci olarak ilgi alanımız ikinci grup. Burada konu, komplo teorileri değil kuşkusuz. Somut siyasi mühendislik faaliyetleri! Bu sıralar sakin gibi gözüken kulisler, kritik birkaç soruyla meşgul...
"Türkiye'ye karşı yeni bir atak yapılır mı? Ekonomik veya toplumsal temelde kurgu ne olabilir?"
Cevabı aranan husus, ülkenin sinir uçlarına dokunacak muhtemel faaliyetler veya icra takvimi ile ilgili. Genel kanaat, Ankara'nın rahat bırakılmayacağı, pilot nitelikli olaylarla siyasi ve sosyolojik teste tabi tutulacağı yönünde.
***
Madalyonun bir yüzünde... Filanca ilde Atatürk büstüne saldırı girişimi, Atatürk Orman Çiftliği arazisinin Amerikalılara satıldığı iddiası, "
Cumhuriyet" ibaresinin resmi hesaplardan çıkarıldığı spekülasyonu, FETÖ'cülerden mağdurlar yaratıldığı söylemi, mezhep içerikli ama insan hakları görünümlü keskin eylemler...
Bir şekilde, toplumun değişik katmanlarının üzerine birer birer gerilim katı çıkılması, fitilin ateşlenmesi için bir bahane aranması, bunun zamanlamasının tayin edilmesi!
***
Madalyonun diğer yüzüne gelince...
15 Temmuz hain darbe girişiminin açtığı yaralar hâlâ taze. Üstelik darbede rol aldığı düşünülen yabancı merkezler hem parmak izi bıraktılar hem de eşkalleri bile belli. Küresel ve bölgesel denklemin yeniden kurulduğu, istikrarsızlıklar dünyasında Türkiye'nin, hedef ülkelerden biri olduğu muhakkak. Türkiye'ye dair planların odağında, Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'ın yüksek liderliğinin bulunduğu da yadsınamaz bir gerçek. İşte bu nedenle, Erdoğan ve
AK Parti'nin enerjisinin ve dikkatinin dağıtılması, esas seçim stratejisine yoğunlaşmasının önlenmesi, görünür gelecekte yaşanacakların habercisi gibi. Şüphesiz, AK Parti ve Türkiye çok karmaşık hesap ve planlara karşı epeyce şerbetli. Lakin bugünü farklı kılan husus, Türkiye ile Batı bloku arasındaki bağın kopup kopmaması ile ilintili. Türkiye'nin liderine karşı her hamle, Türkiye'nin istikrarına karşı komplo olarak değerlendirileceği için, 15 Temmuz acıları ile yoğrulmuş geniş bir kitle, Batı dünyasına karşı yıllarca onarılamayacak tepkisellik içine girebilir.
***
Önümüzdeki dönem, kimin ne olduğunu ve ne yapmak istediğini bilerek hareket edilmesi gereken hassas bir dönem. Mühim olan, tansiyonu yükseltme oyununa gelmemek. Oyun kuranların gerçek yüzünü ve ilişkiler ağını deşifre edip, asıl hesabı milletin görmesine vesile olmak. Bu da demek oluyor ki 2019'a kadar uzanan zorlu süreçte bir yandan pozitif ajanda oluşturulması ve milletle bütünleştirilmesi diğer yandan da negatif gündemi olanların açığa çıkarılması gerekiyor.
2018-2019 eşiğinin aşılması, ekonominin büyüme seyrini korumasına, toplumsal kıvılcımı çaktıracak tezgâhların bozulmasına bağlı!