FETÖ'cülerin kullandığı "kontrollü darbe" söylemi ile tepki çeken CHP, akıl hocalarının yönlendirmesi ile bu kez "Halkın 15 Temmuz'u, Saray'ın 15 Temmuz'u" uydurmasını piyasaya sürdü. Yetmedi, 15 Temmuz'un karşısına, 9 Temmuz Maltepe Mitingi'ni çıkarmaya dönük dil ve üsluba yöneldi. CHP'nin inatçı sokak arayışı, AK Parti'nin soğukkanlı tutumu sayesinde şimdilik frenlendi. CHP Genel Başkanı'nın Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşünün finalindeki tehditkâr ifadeler, toplumun farklı kesimlerinin alternatif yürüyüşü ile bir başka tepkiselliğe dönüşebilirdi. 15 Temmuz'un yıldönümü dolayısıyla CHP'ye karşı mesaj niteliğinde bir dizi kitlesellik organize olabilirdi.
Peki, AK Parti ne yaptı? Hükümet kimliği ile CHP'nin ürettiği stres birikiminin Maltepe'de boşalmasına alan açtı. Siyasal parti kimliğiyle de darbeye karşı çıkan vatandaşların demokratik duruşunu 15 Temmuz gecesi Ankara'da TBMM'de, İstanbul'da Şehitler Köprüsü'nde sergilemesini sağladı.
Netice olarak... Sokak, direniş vb. ifadelerle tek yönlü yola girildi mi, siyaset değil kaos üretilir. Türkiye, hukuk sınırları içinde her türlü eleştiriye, tepkiye tahammül edebilir ama toplumsal kıvılcıma asla!