"O hainlere Allah sorsun hesabını.
Yaradanım onları kahretsin. Benim yuvamı yıktılar!" Cümleler dün gibi hafızamda.
15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden iki ay geçmişti. KADEM'in düzenlediği panelin konuşmacıları arasında idim.
15 Temmuz şehitlerinin yakınları, gaziler de salondaydı. Her birinin acıyla yoğrulmuş yaşanmışlıkları karşısında kelimeler boğazımızda düğümleniyordu. Mutluluğu parada, makamda, unvanda, şöhrette arayanların aksine gözü yaşlı Nuray Anar Anadolu'nun bağrından hepimize hayat dersi veriyordu.
FETÖ'nün darbe girişimini engellemek için Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'na giden ve darbecilerin attığı kurşunla alnından vurularak şehit olan Kahramankazan ilçesinin Ahi Mahallesi Muhtarı Ali Anar'ın eşiydi Nuray Anar.
"Çok mutlu bir aileydik. Eşim sevilen bir insandı. Israrlar üzerine muhtar seçildi.
Kendi halimizde geçinip gidiyorduk.
Mütevazı bir arabamız vardı. Hafta sonları çocuklarla gezmeye çıkardık. Şükrederdik.
Bu mutluluğu elimizden aldılar!"
***
Mahalleliye, "
Darbe oluyormuş. Vay hainler! Haydi Akıncı Üssü'ne gidiyoruz"
dedi Ali Anar, yola çıkmak için bir
dakika bile duraksamadı. Nuray hanımın içi
"
cız" etti ama durduramayacağını biliyordu.
Şehit muhtar Ali Anar, "
Ben gitmezsem, millet gider mi?" düşüncesindeydi. Oğlu
da arabaya bindi. Akıncı'nın girişinde millet
toplanmıştı. Etrafa ateş açılıyordu. Evladını
koruma güdüsüyle, eliyle arkada kalmasını
işaret etti. Öne doğru hamle yaptığında
yere yığıldı. Nuray hanıma, yaralı olduğu bilgisi
verilebildi önce. Lakin hissetmişti eşinin
şehadete yürüdüğünü!
***
Benim üniversite yıllarım Adapazarı- Ankara arasında geçti. Mülkiye'yi kazanmıştım.
Adapazarı'ndan gece yarısı otobüse biner, sabaha karşı Kazan levhasını gördüğümde Ankara'ya vardığımızı hissederdim.
Annem erken yaşta rahmetli oldu. Kabri Adapazarı'nda. Her bayram giderim. Ve 15 Temmuz'dan sonra dua önceliğimde ilk sırayı Kazan aldı. Ne zaman Kazan'dan geçsem, hiç tanımadığım ama kendime yakın hissettiğim Ali Anar'ı rahmetle anıyor, bir Fatiha da ona ve tüm şehitlere okuyorum.
Nur içinde yat Ali Anar. Sen ve senin gibi memleket sevgisiyle yoğrulmuş, güzel insanlar sayesinde bugün demokrasimiz de ülkemiz de ayakta.
Hakkını helal et...
Bu vesile ile vurgulamak isterim ki...
15 Temmuz, bu milletin destanıdır. Onu ilelebet yaşatan resmi protokol değil, milletin kendisi olacaktır. O millet ki feraseti ile 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin Türkiye'yi Suriye'ye çevireceğini görmüştü. İşte bu yüzden, demokrasinin tüm kanalları açıkken, sokağı kitleler için sürekli adres göstermek yanlıştır. Bu yol, siyasetçi için yol değildir...