Detay vermeyeyim ama...
Korku salmak isteyenlerin, alışverişi durdurmayı planlayanların oyununu bozmak adına kritik bazı bilgileri paylaşayım.
Malum... Türkiye, yapısal ve anayasal dönüşümün eşiğinde...
Bölgemizde haritalar yeniden çizilmekte...
Siyasal ve ekonomik istikrar, milli birlik ve bütünlük her şeyin ötesinde önemde.
İşte bu nedenle, güvensizlik üreten mihraklara karşı teyakkuzda olmamız zorunlu!
Mühim olan, milletin günlük rutinini sürdürmesini sağlamak. Yani, halkın sürekli omuz hizasından arkasına bakmasını, sokağa çıkamaz hale gelmesini isteyen karanlık odaklara fırsat vermemek.
***
Emniyet ve istihbarat birimleri, büyük şehirlerdekiler başta olmak üzere alışveriş merkezlerinde, çarşıda, pazarda çok özel önlemler almış durumda. Polisler, sivil kıyafetleri ile hayatın içinde ama kimsenin fark etmeyeceği şekilde tam teçhizatlı. Alışveriş merkezlerinin yöneticileri de üst düzey işbirliği yapmakta. Onlar için de ticaretin canlılığı, vatandaşın güvenliği öncelikli.
Lakin... Tüm markaların ve yönetimlerin aynı anlayış birliğinde olduklarını söylemek maalesef güç! Hatta bunlardan biri var ki, Türkiye'nin terörle mücadelesine samimi destek vermeyen Avrupa ülkesinin patentini de taşıyor. Devletin, ilave güvenlik almasına
ve alışveriş merkezinde emniyet personeli
görevlendirmesine yanaşmıyor. Bunun üzerine,
etkili bir kamu diplomasisi yürütülüyor. Valilik üzerinden kendileriyle temasa geçiliyor. Ve net bir mesaj veriliyor:
"
Ya güvenlik standartlarınızı yükseltin ya bizim ek önlem almamıza imkân sağlayın ya da isminizi teşhir etmemize razı olun!"