Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, 32. Muhtarlar Toplantısı'ndaki "Tüm terör örgütlerine karşı milli seferberlik ilan ediyorum" açıklaması tarihi bir dönüm noktasına işaret ediyor. Sn.
Cumhurbaşkanı'nın "devletin başı" sıfatıyla söylediği sözleri, dün Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen "Liderler Zirvesi"nin ortak mesajı ile birlikte düşünmek gerekiyor.
Esasen Cumhurbaşkanı'nın seferberlik ilanı bizi, Ağustos 2012'ye götürdü.
Bir bayram günü Gaziantep, PKK terörüyle kana bulanmıştı. Vatandaş öfkeli idi. Ve siyasetçilere sorduğu soru çok yakıcı idi:
"Şehit cenazelerinde bir araya geliyorsunuz da neden Ankara'da bir araya gelemiyorsunuz?" İşte o günlerin siyasi atmosferi içinde yeterince değerlendirilemeyen bir duruş eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek'ten gelmişti. Çiçek, Türkiye'de terör konusunu ve uluslararası örnekleri en iyi bilen isimlerden. Merak edenler, 11 maddelik "Teröre Karşı Milli Mutabakat" metnini arşivlerden bulabilir. Neticede, 4 yıl sonra da olsa, maliyetli de olsa terörün siyaset üstü anlayışla, milli seferberlik yaklaşımı ile ele alınması çok ama çok kritik bir gelişme.
Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi gün, geçmiş defterleri açma günü değil. Ülkenin birlik ve beraberliği için ileriye bakma, milli sınırları, toplumsal barış ve huzuru, ekonomik ve siyasi istikrarı koruma günü!
***
Ankara'da, Başbakan
Binali Yıldırım'ın daveti ile CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri
Devlet Bahçeli'nin bir araya gelmesinin detayları
da ilginç...
Hükümet açısından... Terörle mücadeleye en geniş siyasi ve toplumsal desteğin sağlanması öncelikli konu. Sn. Başbakan'ın gerek Suriye ve Irak'ta devam eden operasyonlar gerekse terör örgütü PKK'nın ülke içinde kırılan kapasitesi ile ilgili değerlendirmeleri dikkate değer. Örgütün, taban desteğini kaybettiği bir ortamda son çırpınış olarak giriştiği terör eylemleri aynı zamanda tükenme noktasına geldiğinin de göstergesi.
Hükümet aynı zamanda, terör tehdidi nerede ise orada etkisiz hale getirme stratejisine partiler üstü destek almış görünüyor.
CHP cephesine gelince... Yakın zamana kadar terör bahsi açıldı mı sadece Hükümet'i suçlayan, yarım ağız destek mesajı veren ve "
Bu meseleyi biz çözeriz" söylemi ile mesafe almaya çalışan CHP'nin, asrın vebası terörün bitirilebilmesi için siyasi mülahazaların dışında tavır sergilemesi çok değerli. Hatta CHP'nin terörle mücadelede yol haritası istemesi de önemli.
Kabul edelim ki yakın zamana kadar, siyaseten giderek marjinalleşen, HDP ile aynı eksene oturan bir CHP vardı. Dünkü buluşma sayesinde CHP, HDP'den ilk kavşakta ayrılma şansı da elde etmiş oldu.
MHP cephesi ise bildiğimiz gibi...
Devlet Bey ve kurmayları, baştan beri savundukları terörle güvenlik politikaları ağırlıklı mücadele yöntemine öncelik verilmesinden memnun görünüyor. Anayasa paketindeki, "
Türklük vurgusu, vatandaşlık tanımının korunması, üniter devlet esaslarının sürdürülmesi" gibi temel noktalar da MHP açısından tatmin edici bulunuyor.
Netice olarak... Devletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı'ndan siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarından güvenlik güçlerine kadar uzanan geniş yelpazede, teröre karşı mutlak dayanışmayı içeren oldukça önemli günler başlıyor. Türkiye, tuzakları boza boza gideceği bir yıla hazırlanıyor!