Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la Doğu Afrika'dayız. Afrika Boynuzu olarak adlandırılan bölgenin üç önemli ülkesinde olacağız. Sırasıyla "Uganda, Kenya ve Somali."
Heyet hayli kalabalık. Bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, danışmanlar, gazeteciler... Bu geniş yelpaze, uçak içinde farklı konuların kısa sohbetlerde ele alınmasını sağladı.
Savunma sanayiindeki gelişmelerden terör sorununa, Afrika'daki askeri açılımlardan AK Parti iç dinamiklerine kadar...

*** Her bir konudan ayrı ayrı özet geçecek olursak...
Heyet, İzmir'de (Türkiye dahil) 9 ülkenin katıldığı Uluslararası Efes Tatbikatı'ndan ayağının tozu ile TUR uçağına geldi. Bu nedenle yerli İnsansız Hava Araçları (İHA) sohbetlerin en ilgi çekici bölümünü oluşturdu. Çok yakında, Silahlı İHA'ların (12 adet) hizmete gireceğinden, Suriye ve Irak sınırı ile Güneydoğu Anadolu'da hassas noktalarda konuşlandırılacağından bahsedildi. Yerli tank projesi Altay'da seri üretim için karar aşamasına gelindiği anlatıldı. Uzun menzilli hava savunma sisteminde ise konsept değişikliğinden söz edildi. Hem yerli teknolojinin harekete geçirilmesi hem de savunma kadar caydırıcı özellikteki füze atak sisteminin kurulması hedefi paylaşıldı. *** Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu bağlamında "terör dosyası" da özel olarak değerlendirildi. Terör örgütünün etkisizleştirilmesi mücadelesinde hiç bu kadar sona yaklaşılmadığı vurgulandı. Bölge halkının terör örgütüne ve siyasi uzantısı HDP'ye tepkili olduğu ifade edildi. Ama bir noktanın da altı çizildi... PKK terör örgütüne ve HDP'ye öfkeli kitleler henüz arzu edilen manada devletin saflarına da geçmiş değil! Bölge halkı, devletin sivil duyarlılığından memnun olmakla birlikte, bir sonraki aşamayı görmek için beklemede!
Tabii bu arada, Diyarbakır Tanışık Köyü'nde 16 sivil vatandaşın katli ile sonuçlanan terör eyleminin arka planı da uzun uzun konuşuldu. "O 16 masum, 1.600 kişinin hayatını kurtardı" denildikten sonra, "Terör örgütünün acımasız yüzü asla unutturulmamalı. Bu olayın filmi yapılmalı, romanı yazılmalı ve hafızalarda canlı tutulmalı" denildi. Örgütün, birçok olayı propaganda makinesini işleterek çarpıttığı, yöre halkını manipüle ederek yanına çekebildiği hatırlatıldı. *** Ankara'nın Afrika açılımına gelince... "Kazan kazan" ilkesine dayalı, adil ve dengeli ilişkilerin önemi üzerinde duruldu. Musul'da, Başika'da, Katar'da, Somali'de "üs bölgesi" kuran Türkiye'nin stratejik vizyonu epey övgü aldı. Ve kuşkusuz mental coğrafyanın genişletilmesinin küresel siyasi maliyeti de tartışıldı. *** Ve son konu... AK Parti... Genel Başkan ve Başbakan değişimi sonrası değerlendirecek o kadar çok husus var ki... Her gün yeni bir bilgiyle donanıyoruz. Ama şimdi, ileriye bakma zamanı. An itibariyle işaret edilecek konu, partide stres boşalması yaşandığı, mahrem toplantılarda hesaplı konuşma devrinin kapandığı, parti genetiğinin kurucu kodlarına döndüğü şeklinde...