Aradan epeyce süre geçti ama bugün hatırlatmakta fayda var. Konuşmanın geçtiği tarihte henüz "Paralel Devlet Yapılanması" tanımı ortada yoktu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile makam odasında baş başa görüşme halinde idik. Çalışma masasının üstü dosya ve gazete kupürleri ile doluydu. Devlet Bey, nezaket göstermiş makamda oturmak yerine misafir koltuklarında ağırlamak istemişti. Konu konuyu açtı, MHP lideri sözü, o günkü anlatımıyla "cemaate" getirdi. MHP'ye farklı grupların sızma girişiminden söz etti. Etnik köken, mezhep vb ayrımı gözetmeksizin, MHP'nin ilke ve değerlerine bağlı olan herkese kapı aralayabileceklerini belirtti. Sonra... Yüzündeki ifade birden sertleşti. Makamı işaret ederek "Yalnız" dedi, "Bu koltuğa asla bir cemaat mensubu oturamaz. Buna karşı tüm gücümle mücadele ederim!"
Devlet Bey'in, MHP'deki olağanüstü kurultay girişimlerine karşı, "Bizde paralele teslim edilecek parti yok" çıkışını, zihni arka planı ile birlikte düşünmek gerek. Bugünden itibaren Devlet Bey ve arkadaşlarına düşen ise paralel yapının MHP'ye operasyon çektiği iddiasını somutlaştırmasıdır. 7 Haziran 2015 seçimi öncesinde HDP üzerinden yapılan siyaset mühendisliği, Nisan 2016 şartlarında bu kez MHP üzerinden tezgâhlanıyorsa hepimizin düşünmesi gereken çok husus var demektir!