"Yargıçlar kutsal varlıklar değildir. Mahkeme kararları eleştirilebilir, dahası eleştirilmelidir de. Aksi takdirde hukuk donar, gelişemez!"
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan'ın yukarıdaki ifadesine aynen katıldığımızı belirterek devam edelim...
AYM, dershane dönüşüm yasasından sonra siyasi, hukuki, sivil sistemde dengeleri etkileyecek, hatta safları belirleyecek kritik bir karara bu kez "Can Dündar- Erdem Gül" bireysel başvurusunda imza attı.
Dün yayımlanan gerekçeli karar, AYM üyelerinin kafasının karışık olduğunu gösterdiği kadar, üye yapısının ceza yargılamasına esas teşkil edecek konularda ne derece yetkin olup olmadığını da gözler önüne serdi.
Ayrıca... Bireysel başvurularla ilgili "emsal karar oluşturma" çabasına rağmen mahkeme heyetinin henüz istenen kurumsal mesafeyi alamadığı da anlaşıldı.
Anayasa yargısı fonksiyonu ile insan hakları ihlallerine ilişkin hüküm verme fonksiyonu arasında ayrım yapılması gereği de tescil edilmiş oldu.
***
AYM ve kararları dün olduğu gibi bugün de tartışılıyor. Tartışılacaktır da...
Düne dair tartışmalar; AYM'nin yerindelik denetimine girişmesi, siyasi kararlar vermesi, sistem koruyucusu gibi hareket ederek egemenliğin kaynağına mütecaviz girişimlerde bulunmasıyla ilgiliydi.
Bugüne dair tartışmalar ise AYM'nin özgürlükçü yorum yapan tek kurum rolüne soyunması buna karşın, milletin temsilcilerini ve yanı sıra diğer yargı organlarını anti demokratik kulvara itme arayışlarının uzantısına dönüşmesi riskiyle ilgili.
***
AYM'nin gerekçeli kararında, iddia ettiğinin aksine yakında başlayacak yargılamanın alanına müdahale ettiği de çok açık. Açıklamada her ne kadar, "...
Buradaki inceleme, başvurucular hakkında derece mahkemesinde devam eden davanın esasına ilişkin değildir ve başvuru konusu haberlerin yayımlanmasının suç oluşturup oluşturmadığını kapsamamaktadır" denilse de tutuklama suretiyle ifade özgürlüğünün, medyayı caydırıcı şekilde ihlal edildiğinin vurgulanması, davaya bakacak ağır ceza mahkemesinin ve ileride Yargıtay'ın hangi yönde hüküm kurması gerektiğini de göstermekte.
***
"
Terör örgütüne üye olmaksızın bilerek yardım etme, siyasi ve askeri casusluk, devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklama" başlıkları ile özetlenen suçlamaya ilişkin kanaat belirtilmediği savunulsa da ilk derece yargılamasına yön verme çabası çoğunluk görüşünde ustaca metne dökülmüş.
Karşı oy yazılarında ise uzun uzun milli güvenlik analizi yapılarak bir başka yönüyle yargılama hususunda işin esasına girilmiş.
***
AYM'nin bundan sonra öncelikli konusu, "
şeffaflık, hesap verebilirlik ve yetki alanını yeniden tanımlamak" olacaktır. Yorum yoluyla karar sahasını büyütme eğilimi sürdürülebilir olmayacaktır. Mahkeme; bireysel başvuruları hangi sırayla ve önceliklere göre ele aldığını, dosyaları görüşme takvimini, kararların açıklama zamanlamasını, hangi başvurunun neden acele işlerden sayılabildiğini, kamuoyuna mal olan olaylara ilişkin kararlar verilmeden önce gerçekleştiği öne sürülen diplomatik ve diğer ziyaretçi trafiğine de açıklık getirmek zorunda kalacaktır.