Bayram sonrası ekonomi açısından yoğun bir hafta başlıyor. Bir yandan Washington'daki "IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları"ndan gelecek mesajlar, diğer yandan "2015 Bütçe Yasa Tasarısı ve güncel makro hedefler"... IMF Türkiye Masası, geçtiğimiz hafta Türkiye ekonomisi ile ilgili özet görüşlerini paylaştı.
IMF Şartı'nın 4'üncü maddesi kapsamında yapılan incelemenin sonuçları önümüzdeki yıl için de ipuçları ile dolu.Yeni "Orta Vadeli Program"ın yaklaşımı, IMF'nin işaret ettiği pek çok konuya köklü çözüm bulmaya aday. Unutmadan... Bayram öncesi kredi derecelendirme kuruluşu Fitch üzerinden sergilenen oyun kısa sürede bozuldu ama dolar spekülasyonu sonuna kadar sürdürüldü.
***
IMF ilke olarak Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu, mali denge ile birlikte finansal istikrarın da korunduğunu kabul ediyor. Ancak ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığını artırmak gerektiğinden söz ediyor. Bütçe önlemleri kapsamında ise alışılmışın aksine zam önermiyor.
Kamu harcamalarında disiplin ve tasarrufa dikkati çekiyor.
2015 Bütçesi'nde de kamu giderlerinin yeniden gözden geçirilmesi, verimli alanlara kaynak transferi, verimsiz alanlarda ödenek kesintisi düşünülüyor.
Ayrıca... Tütün ürünleri ve alkollü içkilerdeki kısmi vergi düzeltmesinin yanında bazı harçlarda ortalama enflasyonun biraz üzerinde ayarlama planlanıyor.
İç tasarrufların artırılması, cari açığın azaltılması, kredi hacminin finansal risk yaratmayacak oranda büyümesi 2015'in öncelikleri arasında.
Ve tabii ki "
enflasyon." Tüm karamsar senaryolara rağmen enflasyon bu yıl sonunda çift haneyle neticelenmeyecek. 2015'te ise yüzde 6 civarında tutulmaya çalışılacak.
2014'te GSMH'ya oranla yüzde 5.7 seviyesinde gerçekleşmesi beklenen "
cari açığın" 2015'te düşüş eğilimini sürdürmesi de ana hedef.
***
Bu noktada, Başbakan Yardımcısı
Ali Babacan'a ayrı bir parantez açalım. "
Ahmet Davutoğlu Hükümeti" kurulurken piyasalar, Babacan'ın mutlaka ekonomiden sorumlu bakan olarak kalmasını istemişti. Sağduyu ağır bastı, öyle de oldu. Şimdilerde, "
Babacan, ekonomi için eskisi kadar sigorta mı?" diye soranlara, "
Maalesef hayır" yanıtı veriliyor. Babacan'ın, kritik karar aşamalarında kendisini geri çektiği, bilindik tarzındaki kadar ısrarcı olmadığı bizzat bürokratlar tarafından anlatılıyor. Daha da üzücü olanı, "
Babacan, kamuoyuna söylediklerini, ekonomik toplantılarda söylemiyor" yakınması da artıyor. Yani... Ali Bey, ekonominin yönetiminde çıpa olmaktan uzaklaşıyor. Bizden hatırlatması...