Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

TOBB, DEİK ve zihniyet değişimi

Yeni Türkiye, söylemden öte büyük iddia ve hedef ise her alanda yapısal değişime hazırlanmak gerekecek. Zihniyet devrimi yaşanmadan, sadece devletin kabuk değiştirmesi ile sonuca ulaşılamaz. Türk özel sektörünün de iş yapma ve örgütlenme biçimini tepeden tırnağa yenilemesi kaçınılmaz.
Geçtiğimiz hafta en çok konuşulan konulardan biri, TOBB bünyesindeki Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'na (DEİK) neşter vurulması idi. İlk bakışta özel sektör kuruluşunun kamulaştırılması gibi gözüken bu durum, özünde bambaşka unsurları ve gerçekleri barındırmakta.

***

Merhum Turgut Özal'ın dışa açılma, ihracata dayalı kalkınma hamlesinin en önemli araçlarından biri de DEİK'ti. O tarihte ufku açık olan Özal'dı, işadamları değil. 30 yıl öncesinin şartlarında müthiş bir adım olarak nitelenen DEİK ve bünyesindeki ülke masaları, zaman içinde memur anlayışı ile yönetilen, arka bahçe gibi görülen bir kimlik kazandı. DEİK, ülke bazında yakın ilişkileri bulunan iş insanlarının bu alandaki hakimiyetini veya çıkarlarını koruyup kollamaları için özel ticari enstrümana da dönüştü. Dış ekonomik ilişkilerden sorumlu bakanlıkla ortak hedefler doğrultusunda çalışma motivasyonunu da yitirdi, etkinliği azalmaya başladı. Özellikle Afrika başta olmak üzere yeni pazarlarda cazibe merkezi hızla cemaat bağlantılı işadamlarına ve onların çatı kuruluşlarına geçti. DEİK yerine TUSKON ön plana çıktı. Onların da en büyük handikabı, tek güç merkezi olma, kendilerinden olmayanları dışlama, kendileri için stratejik değeri olanları ise ilerideki projeler için yedekleme çabası idi.
***

Bugün açığa çıkan bir gerçek var. TOBB, eskisi gibi Türk özel sektörünün en büyük temsilcisi olmaktan uzaklaşıyor; yasal zırhın sağladığı avantajlar, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olmanın artı değerleri, yüksek faiz yıllarında biriktirdiği servetin çekim gücü, küçük odalara merkezden dağıttığı ulufenin etkisi, kendi mensuplarına rakip hale gelen şirketlerinin büyüklüğü, Anadolu'ya yaygın ağı ve uluslararası kuruluşlarla kurduğu bağlantılar sayesinde ayakta kalmaya çalışıyor.
"Zorunlu üyelik, zorunlu aidat, zorunlu belge parası" denkleminde yer bulabiliyor. Kapsayıcılığı azaldıkça alternatif iş dünyası teşkilatları kuvvetleniyor. Ve onların her biri üyelerinin menfaatlerini TOBB'dan çok daha iyi takip ediyor, netice alabiliyor.
Ayrıca... Odalara üyeliğin re'sen olduğu, gönüllü katkı payının esas alındığı bir sistemi düşünmek gerekiyor. Aynı şekilde TOBB'la Gümrük Ticaret Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı arasındaki ilişkilerin yeniden tanımlanması, şeffaflaştırılması da kaçınılmaz zorunluluk olarak duruyor.
Özet...
Değişime direnini, şartlar değiştirir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA