62. Hükümet'in programı, AK Parti kadrolarının ortak hedef ve ideallerinin güncel özeti, geleceğe yürüyüşün ev ödevi listesi ve "Yeni Türkiye'nin Manifestosu" gibiydi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na özgü yönetim tarzını ve öncelikleri ise birlikte yaşayıp göreceğiz. Bu dönemin ipuçları dünkü Bakanlar Kurulu'nda ve AK Parti Grup Toplantısı'nda vardı.
Öğrendiğim kadarı ile Davutoğlu kabine arkadaşlarına, "Tek yürek, tek bilek, tek yumruk, tek nefes, tek ses olalım" demiş, Milletvekillerine de
"Ortak aklın ve vicdanın temsilcisi olacağım.
Sorunu, eleştirisi, önerisi olan bana getirsin. Ama mazeretle gelmeyin" dedi.

***
Davutoğlu Hükümeti'nin siyasi vaatlerini ve ekonomik hedeflerini ayrı ayrı ele aldığımızda şu öncelikleri sıralayabiliriz:
1- Yeni Anayasa: Milli iradeye rağmen üretilen "kırmızı çizgiler" anlayışı, Yeni Anayasa için engelleyici faktör olmayacak.
Anayasa, "haklar ve hürriyetler" ile "toplumsal beklentiler" etrafında şekillenecek.
2- Paralel Yapı: Ulusal güvenliği tehdit eden eski ve yeni tüm vesayet unsurlarıyla mücadele kararlılıkla devam edecek.
3- AB Yürüyüşü: Cumhuriyetin 100. yıldönümü AB'ye tam üyelikle taçlandırılacak.
4- Çözümün Yol Haritası: Çözüm süreci, "terörün bitmesi, silahsızlandırma, toplumsal hayata kazandırma ve demokratik siyasete katılımın önünü açma" başlıklarında ilerleyecek.
5- Dış Politika: "Değer Odaklı Dış Politika" vurgusu ve "uluslararası sistemin demokratikleştirilmesi, adalet ilkesinin hem siyasete hem de ekonomiye hâkim kılınması" niyeti kayda değerdi. Bu iddia, "Dış politikadaki duruşumuz bizatihi milletimizin duruşudur" ifadesi ile pekiştirildi.
***
62. Hükümet'in ekonomi politikasında pek sürpriz yoktu. "Güçlü Ekonomi" penceresinden görünenler Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın kaleminin tekrarından ibaretti. Piyasaları rahatlatıcı temel sözlere "evet" ama uygulama için "eskisi gibi olmayacak" demek mümkün. Şimdilik bu kadarı ile yetinelim.
2018'e kadar "350 milyar dolar yatırım heyecanı", Kalkınma Planı'nda yer alan "25 Öncelikli Dönüşüm" ile "AR-GE'ye dayalı kalkınma" arzusu ışığında, kritik noktaları not edelim:
Önümüzdeki dönemde enflasyonla mücadeleye daha fazla yoğunlaşılacak.
Para politikası, finansal istikrarı gözetecek ve fiyat istikrarıyla çelişmeyecek biçimde büyüme ve istihdam politikalarını destekleyecek.
Enflasyon hedeflemesi temel para politikası rejimi olmaya devam edecek.
Dalgalı döviz kuru rejimi uygulaması sürdürülecek.
Merkez Bankası para politikası araçlarını yine bağımsız şekilde belirleyecek.