Tarihe tanık olmak bambaşka bir duygu...
Dün sabah AK Parti 1. Olağanüstü Kongresi'ne giderken yazımın konusunu erkenden belirlemiştim: "Dava!"
Ve yanılmadığım için mutluyum. Kongre'ye damgasını vuran ana gündem maddesi, "milleti yücelten dava inancı" idi... Kongre'nin mesajı ve havası çok netti:
Halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan'ın yerine bir isim aranmıyor. Erdoğan'dan sonra gelecek isim belirleniyor. Neden? Çünkü bu davanın tek bir lideri ama kökü tarihten gelen, dalları geleceğe uzanan ilkeleri, idealleri ve neferleri var.

***
Erdoğan'ın "Yeni Türkiye'nin doğum günü" olarak tanımladığı Kongre konuşmasını 5 ana başlıkta toplamak mümkün:
1- Millet merkezli siyasi davaya sadakat ve 23 Nisan 1920 Ruhu. Yani... Milletin tüm farklılıklarının zenginlik kabul edildiği anlayışın güncel yorumu.
2- 76 milyonu kucaklama, barış içinde bir arada yaşama arayışı. Yani... "Biz, sizi anlıyoruz. Siz de bizi anlamaya çalışın" çağrısı.
3- Kuşkusuz vazgeçilmez görev... Yani "Paralel Devlet Yapısı" ile sonuna kadar mücadele. Millete ihanetin hesabını sorma kararlılığı. Bedduaya karşı kardeşliği yeniden tesis etmeyi amaçlayan duanın gücü.
4- Yeni muhalefet temennisi. Yani... Eski Türkiye'de kalan CHP, MHP ve HDP'ye sürekli kaybeden tarafta olmamaları için milletin beklenti ve hayallerine erişme reçetesi yazılması.
5- Yeni Genel Başkan'ın ev ödevi listesi. Yani... Paralel yapının hukuk içinde cesurca tasfiyesi, AK Parti teşkilatını 2015 seçimleri için motive edecek enerji, 2015'te yeni anayasa yapacak siyasal ve sayısal çoğunluğa ulaşma iradesi, ekonomide güven ve istikrar, aktif- barışçı dış politika!
***
AK Parti'nin 2'nci Genel Başkanı, 62'nci Hükümet'in kurucusu, 26'ncı Başbakan Ahmet Davutoğlu ise konuşmasında, "Hoca titizliği" ile "siyasetçi gerçekçiliği" arasında denge kurmayı başardı. Seçilmiş Cumhurbaşkanı ile seçilmiş Başbakan arasında ihtilaf bekleyenlere seslendiği bölüm çok çarpıcı idi... "Milletten gücünü alanlar, dava arkadaşı olanlar arasında ihtilaf çıkmaz.
Birlikte yeni Türkiye'yi inşa ederler!" vurgusu, "emanetçi" iddialarına ve "nifak tohumu ekmek isteyenlere" yanıt niteliğindeydi. "Paralel devletle mücadele azmi, davaya sadakat, erdemli çizgi, tarihi mirasın emanetçiliği, özgürlük- güvenlik dengesi, çözüm sürecini neticelendirme yemini, otoriterleşme eleştirilerine çok yönlü reddiye, yargıda tek tipleşmeye karşı çıkış, ekonomide yeni nesil reformlar, Ankara merkezli dış politika" başlıkları da Davutoğlu'nun, Erdoğan'ı tamamlayan rolünün özetiydi.