Kural basit, "Ekonomi büyürse sandık da büyür!" Ekonomi küçülür, toplumda huzursuzluk tetiklenir, çevredeki olaylar da buna eklenirse önce sandık yara alır. Bugün oynanan oyunun arka planında, sandığı etkilemek üzere ekonominin teklemesini isteyenlerin bulunduğu çok açık.
Önemli
olan, ekonomiyi yönetenlerin bu tür atakları erken fark etmesi ve tedbir alma iradesini koruması!
Bir süredir izliyorsunuz, "faiz lobisi", "borsa spekülasyonu" temelli keskin tartışmalar yaşanıyor. İşin özü, hem içeride yaratılmak istenen dalgalanmada hem de dış kaynaklı baskıda düğümleniyor.
İşte bu nedenle Başbakan Tayyip Erdoğan, uzun bir aradan sonra Dolmabahçe çalışma ofisinde tüm ekonomi kurmaylarını topladı. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen o toplantıda Hazine'nin, Merkez Bankası'nın sunuşlarını dinledi. Diğer gelişmekte olan piyasalardaki tablo ile Türkiye'yi birlikte değerlendirdi. Tabii zirvenin en önemli konusu "cari açık ve faiz" idi.
***
Aslına bakılırsa Başbakan Yardımcısı
Ali Babacan, kritik kararlar öncesi altyapıyı ustaca hazırlıyor. Özellikle bir mekanizmayı etkili biçimde kullanıyor. Bu mekanizma sanıldığı gibi "
Ekonomi Koordinasyon Kurulu" değil. Babacan, daha çok teknisyenlerden oluşan "
Finansal İstikrar Komitesi" ile mutfakta çalışıyor. Bu sayede, kamuoyunda, para politikası araçlarına müdahale edilmediği kanısı yerleşiyor ama aynı anda bağımsız Merkez Bankası'na siyasi otoritenin beklentileri aktarılıyor.
Netice olarak, Babacan ve ekibinin, "
Kur oynaklığını azaltma, cari açığı frenleme, kredi artışı hızını yavaşlatma" iddiasıyla "
ölçülü faiz artışına" yakın durduğu söyleniyor. Zaten bunun ilk sinyalleri de verildi. Merkez Bankası'nın yarından itibaren faiz koridorunda ayarlama yapmasına kapı aralandı.
Lakin mesele bundan ibaret değil. Zira partinin önde gelen isimleri bazı noktalarda farklı düşünüyor. Örneğin; "
kura müdahaleyi doğru bulmuyor, faiz artışına itiraz ediyor."
"
Biraz enflasyon, biraz kur artışı" ile cari açığın hız keseceğini, bütçenin dengeleneceğini, rezervlerin korunacağını savunuyor.
Özet...
Faiz üzerinden yürüyen tartışma sadece dışarıda değil, içeride de siyasi aktörler arasında sürüyor. Ve Hükümet "
birkaç puanlık faiz artışına" sıcak bakmıyor!