Çözüm sürecinde sivil toplumun konuşlanma biçimi tarihi sınava dönüşüyor. Geçtiğimiz hafta bu köşeden çağrıda bulunmuş işçisi, işvereni, memuru, çiftçisi, esnafı ile toplumun geniş kesimlerini temsil eden önde gelen sivil örgütlerin hiç olmazsa duruşlarını belli etmeleri gerektiğini söylemiştim. Anlıyorum ki, önemli yönetim kurullarında bu konu ele alınmış. Örneğin, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nda, "İlkelerimizi ilan edelim ve bu çerçevede sürece destek verelim" önerisi tartışılmış. Hatta TİSK Onursal Başkanı Refik Baydur, Başbakan'a mektup yazmış. Ne diyelim? Darısı diğerlerinin başına.