Son bir ay içinde farklı nedenlerle ayrı ayrı yerlere seyahate gittim. Değişik iş ve meslek gruplarından insanlarla konuştum. Ekonominin nabzını tuttum. Hemen belirteyim. Ankara'dan uzaklaştıkça, Ankara'da olup bitene ilgi azalıyor. İronik biçimde Ankara'da verilen kararlar ise geniş kitlelerin geleceğini yakından ilgilendiriyor. Yine de Anadolu'da siyasi konulara bakış açısı daha çok "kriz" odaklı. Bir başka ifadeyle politik veya mali çalkantıyı tetikleyen şoklar olmadıkça vatandaş işinde gücünde görüntü veriyor. Nitekim Cumhurbaşkanı seçim takvimine ilişkin belirsizliğin giderilmesi de zihinlerdeki kuşkuyu dağıtmış. Esasen, bilinen bu gerçeklerin üstüne eklenecek birkaç husus daha var. Onlar da piyasanın gizli göstergeleri üzerine.
1- Şehirlerarası kamyon akımı canlı, kamyoncu konağı diye tabir edilen tesisler dolu.
2- Üretimdeki performans ticari trafiğe yansımış durumda.
3- Büyükşehirlerdeki "alışveriş festivalleri" çarşıyı pazarı büyük ölçüde hareketlendirmiş.
4- İndirim kampanyaları ek tüketim talebi yaratmış. Güven hissi pekişmiş.
5- Tüketici ve bireysel kredilerle finanse edilen otomobil, mobilya, tatil harcamaları sert fren yapmamış.
6- "Çek-senete" dayalı ticari hayat son yasal düzenlemelerden sonra "aşırı ihtiyatlı" hale gelmiş.
7- Müşterisini tanımayanların, mal verirken hesabını doğru yapmayanların can sıkıntısı artmış.
8- İnşaat sektöründe "acaba balon mu oluşuyor?" sorusu daha sık sorulmaya başlamış. İnşaatın hem istihdam etkisi hem de yüzlerce sektörü peşinden sürükleme gücü bu kaygıları şimdilik bastırmış.
9- Yaz dönemi havası etrafı sarmış. Yapısal kararlar eylül sonrasına bırakılmış. Ramazan, bayram ve eğitim ekonomisiyle çarkların hızlı döneceği düşünülerek siparişler verilmiş.
10- Sonbaharla birlikte "dolaylı vergilerde" ayarlama yapılacağı kanaati yerleşmiş.