Geride bıraktığımız hafta Türkmenistan'daydık. Aşkabat'ta Uluslararası Enerji Zirvesi'ni izledik. Kriz sonrası dünya yeniden şekillenirken ekonomilerin kilit noktası "enerji güvenliği ve arz çeşitliliği" olacak. Bu açıdan bakıldığında Kafkasya'daki zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarının, dünya pazarlarına alternatif kanallardan serbestçe ulaştırılması hayati önemde.
Nitekim, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhammedov ülkesinin geleceğini küresel entegrasyonda görmüş ve sağlam ilişkiler ağı kurmuş.
Bir yanda, enerjiye aç Avrupa için AB ve AGİT'le diğer yanda yükselen Asya pazarları için Şangay İşbirliği Örgütü ile enerji diplomasisi geliştirmiş. Bu coğrafyanın etkili aktörü Rusya da ihmal edilmemiş. Şemsiye kuruluş ise Birleşmiş Milletler.
Tahmini 24 trilyon metreküplük doğalgaz rezervi ile yıldızı parlayan Türkmenistan, izlediği tarafsızlık politikası, çok yönlü siyasi ve ekonomik açılımı ile Türkiye açısından da vazgeçilmez önemde.
Hassas dengeleri gözeterek yol alan Türkmenler, bağımsızlıklarını kazandıkları 1991'den bu yana olağanüstü kentleşme dönüşümünü başarmışlar. Adeta bir Katar kadar altyapı yatırımına imza atmışlar.
Yokluktan, zenginliğe giden yolda Türk firmalarının, özellikle enerji, tekstil ve inşaat yatırımları ile Çalık Grubu'nun izlerini atavatanın her noktasında, 100'ü aşkın eserde görmek mümkün. Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov tarafından da kabul edilen, Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık'ın, "Biz, bu ülkeye büyük emek verdik. İlk geldiğimiz günlerde telefonu Moskova üzerinden yazdırır, 24 saat bağlanmasını beklerdik. Malzemeyi karayoluyla, özel güvenlikle üç ayda ancak getirirdik" sözleri, 18 yıldaki gelişimi ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentileri anlatmaya yetiyor da artıyor bile.