Krizin etkilerini azaltmak için paketler sunuluyor. Lakin önlemler dizisi incelendiğinde, etkisi tartışmalı hale geliyor. Hatta, Başbakan'a "eksik bilgi veriliyor" hissi uyandırıyor. Son pakete, ekonomi yönetiminin kabul ettiği gerçeklerden bakarsak...
1- 150 metrekarenin üstündeki konutlarda KDV'nin yüzde 18'den 8'e indirilmesine fazlaca bel bağlanmıyor. Zira, gariban babası Başbakan, lüks konuta indirim ilan etmiş oluyor. Buna karşın sektörün, "Satılmayan evler 150 metrekareden büyük" sinyali verdiği belirtiliyor. Oysa konutların büyük kısmı yüksek vergiden kaçınmak için zaten düşük fiyatla satılmış gibi gösteriliyor. Bu yüzden vergi indiriminin, tapu harcı indirimi ile desteklenirse sonuç vereceği savunuluyor.
2- Beyaz eşyadaki ÖTV indiriminin de tüketiciye yeterince avantaj sağlamayacağı endişesi var. Çünkü, firmalar aylardır 'ÖTV ve KDV bizden' promosyonu yapıyor.
3- Ticari araç ve otodaki ÖTV indirimi yerinde adım kabul ediliyor ama...
Bu kararın sadece stoktaki araçları eritilebileceği, üretimi canlandırmayacağı, hatta yüksek ithal girdiyle çalışan otomotivin dış tedarikçilerine yarayacağı vurgulanıyor.
4- Ve IMF... Anlaşma sanıldığı kadar "çantada keklik" değil. IMF, harcamada marjın sınırlı olduğunu kabul ediyor ama beklentisini de sıralıyor. Örneğin, sağlıkta 3 milyar lira tasarruf, Mali Kural ve Mali Raporlamada ısrar ediliyor. Gelir İdaresi personelinin yüzde 20'sinin denetime aktarılması için bastırılıyor.