İmarbank'ın bankacılık faaliyetlerinin Haziran 2003'te durdurulması ile başlayan süreç tez konusu olacak kadar önemli olayları, iddiaları, davaları, savunmaları bünyesine aldı. Bugün, hak arama mücadelesinde sona gelindi. Daha önce mevduat sahipleri, ticari hesap açtıranlar, off-shore'dan mevduata dönenler paralarını aldılar.
Geriye sadece Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili yatırımı yapanlar kaldı. Onlar da yargı kararının uygulanmasını bekliyor. 3.5 yılı aşan davalar zincirinde Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen emsal karar, 9 Ocak'ta Danıştay 13. Dairesi tarafından onandı. Usulsüz bono satışında BDDK ve SPK'nın eşit oranda kusurlu olduğu tescil edildi. Her iki kurumun birlikte ödeme yapması zorunluluğu doğdu.
Ödeme planı toplantısı
Bu tabloyu gören Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener bir süre önce BDDK, SPK, TMSF Başkanları ile Hazine Müsteşarı'nın da katıldığı toplantı yaptı. Burada görüldü ki yargı kararı kesinleşiyor. Hükümet yasal düzenleme yaparak ödeme planı hazırlamalı. En azından mahkeme masraflarını ödemekten kurtulmalı. Yoksa fatura kabaracak.
Şener, geçtiğimiz hafta Ak Parti Grubu'ndan ayrılırken "Hazine çalışıyor. Yasa çıkmadan ödeme mümkün olmaz" dedi. Ancak Hazine yönetimi bu konuda özel bir çalışma içinde değil. "Yargı kararları BDDK ve SPK'yı bağlıyor. Bu kurumların imkanları ödemeye yeterli olmayacaktır. Biz, olsa olsa finansman yönüyle devreye gireriz. Şimdilik bunun ötesinde bir rolümüz yok" yaklaşımında.
Fatura 2 milyar YTL
Bugün gelinen noktada İmarbank bonozodelerinin açtığı dava sayısı 20 bin. Davayı kazananlar BDDK ve SPK'ya ödeme emirleri gönderiyor.
BDDK'da 15 milyon YTL'yi aşkın ödeme yazısı duruyor. Bir o kadar da SPK'nın işlem yapması gereken başavuru bekliyor. Güncel hesaplara göre bono mağdurlarına faiziyle birlikte 1.6 milyar YTL ödenmesi gerekiyor. Mahkeme ve avukatlık masrafları eklendiğinde bu yük, 2 milyar YTL'ye ulaşıyor. Hazine, seçimden önce yasa çıkarsa 2 milyar YTL'yi, finansman programına ilaveten piyasadan borçlanarak karşılamayı planlıyor.