Almanların Yeşiller Partisi bir süre öncesine kadar tüm dünyada militan demokratlığın, özgürlükçülüğün bayraktarlarıydı.
Hatırlarsınız, en meşhurlarından olan Claudia Roth da Türkiye'den çıkmazdı. Nerede PKK'lı teröristler sıkıştırılsa canlı kalkan olurdu.
50 bin kişinin ölümünden sorumlu olan terör örgütünün yasal kanadının da fahri eşbaşkanıydı.
Nereden nereye...
Angela Merkel'den sonra kurulan Başbakan Olaf Scholz liderliğindeki "trafik ışıkları" koalisyonunda yer alan Yeşiller taç giyince bir anda "akıllandılar".
Başka ülkelerde terör örgütleriyle organik bağı olan partileri destekleyen, nükleer karşıtlığı ve çiçek böcek mevzularıyla ilgilenen Yeşiller artık Almanya'nın demir yumruğunun başparmağı.
Eskiden bisikletle takılan, makam aracına falan karşı olan bizim Cem Özdemir mesela... Tarım Bakanı olup kravat taktıktan sonra bu işleri bıraktı, mülteci karşıtı oldu. Geçenlerde, "Kızım için endişeleniyorum, mülteciler için sert önlemler alınmalı" diyordu.
23 Şubat'ta yapılacak erken genel seçimler öncesi Alternatif Partisi (AfD) anketlerde tek başına önde gidiyor ya, Yeşiller bugünlerde de AfD'nin kapatılması için başlatılan kampanyayla meşguller.
Değişik partilerden 113 milletvekilinin imzasını taşıyan kapatılma başvurusunun başarı şansının incelenmesi talebini içeren başka bir önerge hazırlamışlar.
"Hayırdır, dışarıda çiçek böcek Almanya'da devletçi takılıyorsunuz" diyenlere de "Ama AfD aşırı sağcı" diye cevap veriyorlar.
E sorsan siz de "aşırı solcusunuz", o ne olacak?
Evet, katı olan her şeyin buharlaştığı, kurumlara, otoritelere olan güvenin sarsıldığı, kalıpların orta yerinden çatladığı bir süreçteyiz.
Pandemiyle startı verilen ve küresel bir savaşın eşiğinden defalarca seken bu sürecin, yönetimlerin içeride sertleşmesiyle sonuçlanması muhtemel.
Ki düşünün, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz dünyayı sallayan Trump'ın rüzgârı henüz ABD dışına çıkmadı.
***
YAVAŞ YAVAŞ...
Baskıdan bıkan Özgür Özel, CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için önseçim yapma kararı aldı.
Kemal Kılıçdaroğlu "erken doğumun riskini" hatırlatıp "Yapmayın" diyor.
Anketlerde İmamoğlu'nun önünde görünen Mansur Yavaş'ın İstanbul'a gelip Çağlayan Adliyesi önünde otobüsün üstüne çıkması farklı yorumlara yol açmıştı. Ne var ki Yavaş'ın da Kemal Bey'le aynı fikirde olduğu belirtiliyor. BBC'nin haberine göre Özel'in kendisiyle görüşmesinde "üyelerle önseçim" kararından söz etmediğini kaydeden ABB Başkanı'na yakın kaynaklar, Yavaş'ın da görüşmede adayın şimdiden belirlenmesine karşı çıktığını söylüyorlar.
Mansur Bey'i küçümseyen fena tökezler.
***
ELDEN ELE BİR ZAHMET
Fotoğrafı Filistinli gazeteci Hamad Alnajjar paylaşmış. Bir yanda İsrail'in aldığı rehineler, öte yanda Hamas'ın rehineleri.
Boy boy basılıp bütün dünya sokaklarına asılmalı.
***
BİZ PARA İSTEMİYORUZ, BİR ÖZÜR YETER
Instagram ve Facebook'un ana şirketi olan Meta, çarşamba günü, sosyal medya şirketinin 6 Ocak 2021'deki ABD Kongre Binası isyanının ardından Trump'ın hesaplarını askıya alma kararına ilişkin olarak Başkan Donald Trump'ın dört yıllık davasını çözmek için 25 milyon dolar ödeyeceğini söyledi.
22 milyon doları Trump'ın başkanlık kütüphanesi için bir fona, kalanı ise davadaki avukatlık ücretlerine ve diğer davacılara gidecekmiş.
Trump'ın seçilmesiyle birlikte dümeni sert kıran, geçtiğimiz günlerde de pandemi döneminde devlet baskısıyla sansür uyguladıklarını itiraf eden Mark Zuckerberg, bütün dünyadaki kullanıcılarına da sağlam bir özür borçlu.
Zira tıpkı Trump gibi pek çok kullanıcının hesabını askıya aldınız. Aşılar, sonradan "yanlıştı, pardon" denilerek kaldırılan tedavi protokolleri ve ekonomileri çökerten, toplumsal hayatı sabote eden yasaklara karşı eleştirel yazılarımızı sansürlediniz. Profillerimizi sınırlandırdınız. Hâlâ da ambargonuz devam ediyor.
