Yenidoğan Çetesi davasını derinleştirmek, bu tartışmadan ticarileşen sağlık sektörüne dair dersler çıkartmak varken aylar önce soruşturma başlatarak çetenin üzerine giden yargıya saldırıyorlar. Ya da zanlıları CHP'li, AK Partili diye ayırıp dikkatleri meseleyi aslından uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Sorunu çözümsüzlüğe, kör dövüşüne havale ediyorlar.
Çünkü ne ölen bebekler umurlarında ne de hak, hukuk, adelet. Gözleri, algıları içlerini kasıp kavuran siyasi nefretten kör olduğu için toplumun da soğukkanlılığını kaybetmesini istiyorlar.
Toplumlar, siyaset, medya soğukkanlılığını kaybedip kolektif deliliğe teslim olduğunda neler olduğunu da pandemiden biliyorsunuz işte.
Bugün gencecik yaşta kalp krizinden ölenlerin cenazesinde "Ay keşke o aşıları olmasaydık" diyen ünlü takımının, üretici ilaç firmalarının bile sonucundan mesul değiliz dediği mRNA aşılarının nasıl reklamı yaptıklarını hatırlamıyor musunuz?
Cem Yılmaz'ın, Tarkan'ın ne tıp bilgisi vardı ki ekranlarda aşı olmak vatandaşlık görevidir" diye tıbbı tavsiyede bulundular?
O günlerde yayınlara maskeyle çıkıp halkı korkutan medya maymunları, "Sakin olalım, korkuya kapılmayalım. Panikle hastanelere hücum eden hastalara uygulanan tedavi protokolleri ne kadar bilimsel" diye sorduğumuz için bizleri "vatan haini", "hekim düşmanı" ilan etmekle meşguldüler.
Şimdi bakıyorum, "kanaat önderleri" belledikleri bu takımın ipiyle kuyuya inip ortalığı velveleye verenler, pandemi döneminde özel hastanelerin yoğun bakımlarındaki yığılmaya dair şüphelerini dile getiriyorlar.
Geç kalmış olsa da yerinde bir sorgulama.
Öyle ya, yeni doğmuş bebekleri bile "Türk mü, Suriyeli mi" diye ayırıp ölüme gönderen yaratıklar, pandemi heyhulası toplumu sarmışken, o karambolde kim bilir neler yapmışlardır.
Yenidoğan Çetesi'ni ortaya çıkartan, üzerine giden iradenin, Türkiye'nin yüz akı sağlık sistemini istismar eden, sıkışmış insanları soyan kim varsa üzerine gideceğine inanıyoruz.
***
ÇOK NORMALMİŞ!
Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu bir dizide oynayacakmış.
Peki belediye işleri ne olacak? diye sorulunca da şöyle cevap veriyor.
"Yapının nasıl işlediğini bilmeyen bir insanın bu endişeyle bu soruyu sorması çok normal... Ama 6'dan sonra sabaha kadar vaktim var."
Yapının nasıl işlediğini vatandaş çok iyi biliyor.
Bu yüzden de seçimlerde sandığa gidip çöpünü toplayacak, kapısının önünü süpürecek, yol yapacak birilerini seçiyor.
Ama işte zaman zaman da dizi setinde sabahlayıp gündüz de belediye de uyuklayacak, üstüne de ahkam kesecek adamları belediye başkanı diye seçebiliyor.
Ne yapalım, başa gelen çekilir.
Etimesgutlulara iyi seyirler.
***
RAHMİ BEY BU KADAR İNSANI NASIL DOYURSUN?
Rahmi Koç'un nüfus yoğunluğundan yakındığı bir video düştü önüme. Şöyle diyor:
"Başımıza ne geliyorsa nüfus artışından geliyor. Okul yetmiyor, yemek yetmiyor, hastane yetmiyor, eğitim yetmiyor, yol yetmiyor."
Aslında yeter de Rahmi Bey, dünya üzerindeki bir avuç azınlık hiç doymuyor ki.
***
SİNVAR PROPAGANDASI İSRAİL'İN ELİNDE PATLADI
İsrail savaş aygıtı, son anına kadar yiğitçe diren Hamas Lideri Yahya Sinvar'ın dronla çekilmiş görüntülerini tüm dünyaya gururla geçti.
Akıllarınca propaganda yaptılar. Ne kadar güçlü ve kararlı olduklarını tüm dünyaya gösterdiler. Ama ellerinde patladı.
Zira Sinvar'ın takipçilerine göz dağı vermek isterken, onurlu bir yaşamın ve ölümün nasıl olacağını hafızalara kazıdılar.
Filistinli çocuklar, gençler sosyal medyada Sinvar'ın son anlarını canlandırıyorlar.
Sinvar'ların roketle ölmediğini anlamaları için daha ne olması gerekiyor?