Demirel'in her gün birkaç kişiyi sokaktaki sağ-sol çatışmasına kurban verdiğimiz 12 Eylül öncesinde sarf ettiği, "Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz" sözü siyasi hafızamızdan hiç silinmedi.
Demirel yıllar sonra "Yanlış oldu" dese de bu kör taraftarlığın tekrarlarına her alanda şahit oluyoruz.
Takip ediyorsunuzdur; Filistin Adli Tıp Kurumu, Türk-ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi için hazırladığı otopsi raporunda Eygi'yi başından hedef alan İsrail kurşununun "neredeyse düz bir çizgide soldan sağa doğru isabet ettiğini" ispatlıyor...
Ayşenur, ABD vatandaşı olduğu için İsrail'in katliamına ortak olan Avrupa Birliği ülkelerinden bile kınamalar geliyor...
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Elimizde deliller, görüntüler var. O saldırganların kendi ülkemizde de yargılanması ve uluslararası alanda yakalanması için soruşturmamızı başlattık" diyor.
Türkiye'de yayın yapan Şalom Gazetesi'nin yazarı Karel Valansi ise Ayşenur'un katiline "çok muhtemel" savunmalar üretmenin derdinde. "İlk soruşturma, Ayşenur Ezgi Eygi'nin IDF ateşiyle hata sonucu, kasıtsız vurulmasının çok muhtemel olduğunu ortaya koyuyor" diyor.
13 görgü tanığının açıklamaları ve 50'den fazla video-fotoğrafı inceleyen Washington Post bile IDF'nin "kasıtsız" savunmasını yalanlıyor. Acaba yalnızca katilin ve emri verenlerin iddia edebileceği bu sonuca dair Karel Hanım'ın elindeki delil nedir?
Şu ana kadar binlercesi çocuk olmak üzere 40 binden fazla sivili öldüren bir devletin bir kişiyi daha hedef göstererek öldürebileceğine neden inanmak istemiyor?
Cinayeti işleyen otoriteye kefilliği, T24'teki yazılarında yansıttığı insan hakları hassasiyetiyle tezat oluşturmuyor mu?
Twitter hesabı da maşallah Arendt'ten, Adorno'dan, Horkheimer'dan yaptığı alıntılardan, "hakikat" nutuklarından geçilmiyor.
Kendilerini solcu sanan kitleye işte böyle şık şık yutturuyorlar zokayı.
***
DENİZ GEZMİŞ YAŞASAYDI ÖZGÜR ÖZEL'E NE DERDİ?
Dün Didim'de, İsrail keskin nişancıları tarafından başından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'nin cenazesi vardı. Cenazeye katılan Özgür Özel şunları söyledi:
"Ayşenur bu çağın Deniz Gezmiş'idir. Sosyal demokrattır, sosyalist çizgidedir. Benim Mahmud Abbas'la çizdiğim çizgiyi belirliyorsa tüm dünyadaki sosyalist öğrencilerin çizgisini de belirlemektedir."
Dünya solu Filistin'le saf tutarken, kitlesel eylemlerle ortalığı inletirken söze Netanyahu gibi "Hamas da terörist" diye başlaması fazlasıyla sırıtıyordu. Belli ki bu kötü imajı silmeye çalışıyor, iyi yapıyor.
Ama Özel'in atıfta bulunduğu Deniz'in, Filistin Kurtuluş Örgütü kamplarında silahlı eğitim aldığını hatırlatmasak olmaz. Yani Özgür Bey'in ima ettiği gibi, Deniz Gezmiş ABD'nin atadığı, maaşını Tel Aviv'den alan Mahmut Abbas'la aynı yerde durmuyordu.
Eğer TBMM'de sağ partilerin yanı sıra 28 CHP'li vekilin oyuyla asılmasaydı ve bugün aramızda olsaydı kimlerle safları sıklaştıracağı da malum. Çoluk çocuk 40 binden fazla sivili öldüren ABD destekli savaş aygıtı karşısında gerçek anlamda dişiyle tırnağıyla kurtuluş mücadelesi veren mazlum bir halkın örgütlerine kafayı takanlara neler diyeceğini tahmin etmek de zor değil.
***
GAZZE'DEKİ ÇOCUKLAR GÜVENDE!
Geçtiğimiz gün 6 çalışanını İsrail'in bir okula düzenlediği saldırıda kaybeden Birleşmiş Milletler Filistin Ajansı (UNRWA), Gazze'de çocuk felci aşı kampanyası kapsamında 530 bin çocuğu aşıladıklarını açıkladı.
Artık aşılı çocuklar İsrail tarafından "sağlıklı" şekilde öldürülebilirler.
***
CİNNET TOPLUMU
Günlerdir medya ve kamuoyu Narin'in cinayetini tartışıyor.
Çıkarılan ders ne? Emekli gazetesindeki habere bakarsak suçlu bulunmuş.
Evet, Narin'in mezarının başına konulan gelinlik!
Bu kadar acı bir olaydan bile tık almak için mezara üşüşen, selfie'ler çeken "fenomenlerden" biri de dün Narin'in mezarındaki gelinliği kaldırıp yerine okul üniforması ve çanta bırakmış.
Şovlarınızı, saçmalıklarınızı kendinize saklayın; çocuk hiç olmazsa mezarında rahat etsin.