Seçim sonrası realiteye siyasilerden bile önce intibak eden Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi dün kaldığı yerden devam ediyordu.
Özel'in yumuşama politikası için "Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'ün partisi olduğu iddiasındaki CHP'ye yakışıyor" diyen Selvi'nin yazısında Özgür Bey'e özel bir de tavsiyesi vardı.
Eğer Özel, "ABD'nin PKK'ya bir devlet kurdurmak için yaptığı bu planın karşısındayız. Ana muhalefet partisi olarak bu konuda hükümetin yanında yer alıyoruz" derse "Türkiye'nin yanındayız" mesajı verirmiş.
Ne mesaj ama...
Evet, şüphesiz ABD'nin bölge halkları için yıkım anlamına gelen politikalarına ortak olmamak insanlık için küçük bir adımdır. Ne var ki, "ABD ve PKK'ya karşı ana muhalefet olarak Türkiye'nin yanındayız" mesajı vermek, iç siyasetteki riskleri düşünülürse CHP için büyük bir adım sayılır.
Öyle ya, bugün Özel'e genel başkanlık koltuğunda yerini sağlamlaştırmak için reformlar yapma şevki veren, yerel seçimlerde CHP'nin adaylarına oy vererek "Atatürk'ün kurduğu partiyi" yurt genelinde yüzde 38'e çıkartan HDP ile yaptığı ittifak.
CHP'nin safını böyle net ifade etmesi, Sezgin Tanrıkulu'dan çok PKK'nın yasal partisini kızdırmaz mı?
E çıkar yüzde 38'den HDP oylarını, geriye ne kalır Özgür Bey'in elinde?
Eğer bu oran başarıysa, ondan daha fazlasını (yüzde 47), Selvi'nin CHP'yi Atatürk'ün çizgisinden uzaklaştırmakla eleştirdiği eski genel başkan Kılıçdaroğlu almadı mı zaten? Üstelik "YPG mi bizi vuracak? YPG'yi halkını koruyan bir oluşum olarak görüyorum" diyerek.
Kaldı ki Özel'in rakibi şu aşamada ne Kılıçdaroğlu ne de Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Kafasındaki strateji uygulaması önündeki tek engel, HDP'nin gözünü kırpmadan desteklediği, dışarıda CHP'nin temsilcisi olarak muamele gören Ekrem İmamoğlu.
Anlayacağın, mesele Atatürk'ün CHP'siyle falan ilgili değil yani Abdülkadir.
***
'FİLİSTİN'İ TANIYALIM' DİYEN ÖZEL, GAZZE'Yİ TANIMIYOR
Özgür Özel, tüm dünya ülkelerini Filistin'i tanımaya davet etti.
ABD ve uyduları dışında Filistin'i tanımayan kalmadı. İspanya, Norveç ve İrlanda'nın da kervana katılmasıyla BM'de Filistin'i tanıyan ülkelerin sayısı 142'ye çıktı.
143'e çıksa ne olacak?
Mesela Fransa da tanırsa?
Hiçbir şey.
Ancak yine de Özel'in, Macron'un bile tweet atma ihtiyacı hissettiği İsrail'in son saldırısı sonrası bir şey demesi, Kuzey Avrupalı sosyal demokratlardan hemen sonra Filistin'i tanıması ele güne karşı iyi oldu.
Genel başkan, "Avrupa'nın en büyük sol partisiyiz" diyor ya, ona mahsuben.
Şimdi dünyada Hamas'ı terörist ilan eden ilk ana muhalefet lideri olan Özgür Bey'e düşen, Gazze'yi tanıyan son sosyal demokrat lider olarak tarihe geçmektir.
***
PSİKİYATRA İHTİYACI OLAN YALNIZCA ASTROLOG KADIN DEĞİL
Bugünlerde de "Fenerbahçe şampiyon olacak" tahmini tutmayan bir kadınla meşguller.
Sosyal medyada kendini "astrolog" olarak tanıtan kadın hem sonucu bilememiş hem de ahlaksızmış. Çünkü sosyal medyadan ölüm tehdidinde bulunuyor ve küfrediyormuş.
Savcılık harekete geçmiş durumda. Medya ayakta. Kınayan haberler, kadının akıl ve ruh sağlığının yerinde olup olmadığının kontrolü için bir kliniğe sevkinde toplum sağlığı açısından sayısız yarar gören yorumlar havada uçuşuyor.
Ortada bir delilik hâli ve klinik tedavi ihtiyacı olduğu kesin.
Ama öncelik kesinlikle astroloğun değil.
İnsanların tık almak için kıçının fotoğrafını çektiği bir çağda meşhur olmak isteyen bir şarlatanın yazı tura atmasına mı şaşıracağım?
Bence enteresan olan, üstüne atlayanların hâli.
Öyle ya, garip olan, meşhur olmak isteyen bir sosyal medya girişimcisinin iki ihtimalden birini seçmesi midir? Yoksa bu ucuz çıkışa anlam yüklenmesi, değer atfedilmesi mi?
Tura gelseydi ve kadın tuttursaydı, Fener şampiyon olsaydı, "bildi" diye kâhin ilan edip baş tacı mı yapacaktınız?
Evet aynen öyle yapacaklardı. Haber kanalları, seçim sonuçlarını programlara çıkardıkları astrologlara sormadılar mı? Koca koca adamlar ve kadınlar, yıldız fallarıyla siyasi analizler yapmadılar mı?