İrlanda'da, İngiltere'de, Norveç'te, ABD'de her gün Filistin'e destek için kitlesel eylemler, etkinlikler düzenleniyor. Batı başkentlerinde yer gök Filistin bayrakları.
Bunu "Peki ya Müslümanlar, Arap halkları ne yapıyor" demek için anlatmıyorum.
Zira sivillerin, çocukların, hastaların katledilmesine karşı çıkmak yalnızca bir dinin ya da ırkın mensuplarının sorumluluğu değil; sadece asgari insanlık görevi.
Öyle ya, bugün Gazze'de soyu kurutulmaya çalışanlar, hastanelerde vurulan çocuklar Hristiyan, Musevi ya da dinsiz olsalar isyan etmeyecek miydik?
Dolayısıyla ABD'li bir askerin yaşananlara dayanamayarak kendisini yakmasına, bir İrlandalı'nın Filistinlilerle bizden daha çok empati yapabilmesine şaşırmıyorum.
Batı kamuoyunun duyarlılığını önemsememin sebebi, altıncı ayına giren soykırımın bilinçlerimizde yarattığı teslimiyete şifa olması. Zira dünya adeta paralize olmuş durumda.
Baksanıza sokaktaki dalga o kadar güçlü ve meşru ki, İsrail'e askeri ve siyasi destek veren yönetimler bile Gazze'ye havadan insani yardım yapmak zorunda kalıyorlar.
Gazze soykırımında iyi bir insanlık sınavı veren demokrat kamuoyunun baskısına direnemeyen Biden yönetimi geçtiğimiz gün uçaklarla Gazze'ye havadan insani yardım attı. Belçika da sırada.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın dün Diplomasi Forumu'nun kapanışında yaptığı konuşma da umut verici:
"Bazı bakan arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde artık uluslararası toplumun yerleşik ifade edilen şu andaki uygulamaları bir kenara bırakıp (Gazze konusunda) tek taraflı adım atılması gerektiğine inanan arkadaşlarımız var. Bizler de artık bu görüşleri destekliyoruz çünkü yani birilerinin iznini bekleyerek Gazze'ye yardım ulaştırmak, artık 2 milyondan fazla insanın yavaş ve sessiz ölümüne ortak olmak manasına geliyor."
Küresel zemin uygun, elimizi çabuk tutmalıyız.
Türkiye'nin atacağı tek taraflı insani bir adım, diplomatik tıkanıklığı açmakta çok etkili olacaktır.
***
ÖZEL, İMAMOĞLU'NU MU KAST ETTİ?
Herkes CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in seçim arifesinde çıkıp "Türkiye'yi sevenlerden oy istiyoruz. Bedelli askerliğe kaçanlardan değil" demesine anlam vermeye çalışıyor?
Haklılar, bir mantığı olmalı. Ana muhalefet liderinin yasal hakkını kullanıp bedelli askerlik yapan yüzbinlerce vatandaşa vatan haini muamelesi yapması olacak iş mi?
Yüzde 25'lik bir partinin genel başkanından bahsediyoruz. Her ağzına geleni söyleyecek değil ya!
Acaba aklında bedelli askerlik yapan İstanbul Belediye Başkan adayları Ekrem İmamoğlu mu vardı?
***
MERAL HANIM'IN TAKLİTLERİNDEN SAKININIZ
Zafer Partisi Fatih Belediye Başkan adayı Hande Karacasu'nun seçim kampanyası kapsamında yaptığı esnaf ziyaretleri sosyal medyada çok konuşuluyor.
Karacasu, oy istemeye çıkmış bir siyasetçiden ziyade haraç kesmeye çıkmış bir "Hanımağa" gibi. Bakalım korkutmaya çalışarak kaç kişiden oy alabilecek?
Bu arada neden Meral Akşener'in kılığına girmiş olabilir?
Meral Hanım rol modeli mi, yoksa seçmene tanıdık gelmek için mi?
***
NURİ BİLGE CEYLAN TAM GAZ GİDİYOR
Hafta sonu Nuri Bilge Ceylan'ın "Kuru Otlar Üzerinde" isimli filmini izledim.
Bizde sinema kritiği filmi anlatmaktır ama merak etmeyin spoiler vermeyeceğim.
Ama gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Ceylan, tarzında ustalaşarak üstüne koyarak yoluna devam ediyor. Birkaç atımlık barut olmadığını, daha derinleşeceğini gösteriyor.
Atmosfer tasvirinde, hikaye örgüsünde zaten kendisinden şüphemiz yoktu, oyuncu yönetiminde de kendini aşmış. Uzun zamandır diyalogların bu kadar gerçekçi ve düşündürücü olduğu bir Türk filmine rastlamamıştım.
Merve Dizdar ve Deniz Celiloğlu da işlerini çok iyi yapmışlar.