A Milli Kadın Voleybol Takımı, FIVB Milletler Ligi finalinde Çin'i 3-1 mağlup ederek tarihinde ilk kez şampiyonluğa ulaştı.
Tebrik ederiz.
Sanki yenilen Çin değil de Türk halkının bir kesimi... AK Partililer, muhafazakârlar vs.
Pandemi döneminde aşı olmayanları, maske takmayanları "Hastanede elimize düşmeyin" diye tehdit eden bir hekim müsveddesinin paylaştığı karikatürde olduğu gibi... Meğer o smaçlar da birilerinin suratına suratınaymış.
Tartışma, cinsel tercihiyle gündeme gelmeyi seçen genç bir voleybolcunun milli takımın galibiyetini, daha önce kendisini eleştirenlerle arasındaki didişmeye alet etmesiyle başladı.
Ebrar Karakurt isimli oyuncu, dünyanın çevresinde döndüğünü, koskoca bir ekipten oluşan takımı kendinden ibaret olduğunu düşünüyor olmalı.
Zira kimse sormadan ilan etme ihtiyacı duyduğu özel hayatı, milli takımda oynamasının önüne engel oluşturmadığı gibi herkes tarafından kabul edilmek ya da takdir görmek zorunda değil.
Birileri de çıkar kendisini eleştirebilir, sevmediğini, tercihini yanlış bulduğunu söyleyebilir.
85 milyonu temsil eden ve oyuncularıyla, teknik ekibiyle onlarca insanın emeğinin ürünü olan milli voleybol takımı bir ergenin kimlik arayışlarına, bunalımlarına mı kurban edilecek?
Yazık değil mi?
***
VERGİLERİN NE KADARI ALINABİLİYOR?
Herkesin gündemi ekonomi, zamlar. Kısa vadede çözüm kolay görünmüyor.
Ekranları, köşeleri ağlama duvarına çevirmenin de hiçbirimize faydası yok. O işin kolayı.
Artık şapkayı önümüze koyup vergi sistemimizi konuşmalıyız.
TBMM'den, vergi affı diye bir uygulamanın üzeri açılmamak üzere toprağa gömülmesi kararı çıkması imkânsız mıdır mesela?
ABD'deki gibi vergi kaçıranın emdiği sütü burnundan getirmek Türkiye için hayal mi?
Ya da hepsini geçelim, beyan edilen kurumlar vergisinin ne kadarı tahsil edilebiliyor?
***
PEKİ YA DEĞİRMENİN SUYU...
Seren Serengil'in "Herkes maaşını almalı yazın ama işe gitmemeli, yazın çalışmak nedir ya..." paylaşımı asgari bir hak talebi olarak elden ele dolaşıyor...
Normaldir.
Zira yaşadığımız ülkeye cennetten düştüğüne inananların sayısı hiç az değil.
***
KAYBETMENİN SIRLARI...
"Seçimden önce 'Atilla Taş mı, Erdoğan mı?' anketi yaptırdık. Atilla Taş, Erdoğan'la kafa kafaya oy almıştı."
Eren Erdem/CHP Genel Başkan Yardımcısı
***
BAHÇIVAN ARANIYOR
Yeni İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya göreve başladığında hissedilen değişimlerden ilki, sığınmacılara yönelik denetimlerin artması oldu. Özellikle İstanbul'da polis denetimleri yoğunlaştı.
Uygulamanın ilk günlerinde naçizane bir uyarı yapmıştım... Denetime kimsenin itirazı olmaz. Ancak öncelik iş bulup çalışan sığınmacılar olmamalı. Zira bu insanlar hem yük olmadan yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar hem de kimsenin yapmaya yanaşmadığı işleri görüyorlar.
Ne yazık ki gelen şikâyetler, Suriyelilerin yanı sıra Türkmenistanlı ve Afganistanlı yabancı işçilerin de gönderildiğini gösteriyor.
İstanbul'da büyük bir sitede yaşayan arkadaşım, Afgan bahçıvanlarının sınır dışı edildiğinden ve yerlerine 20-25 bin TL maaşa kimseyi bulamadıklarından yakınıyor. Bir diğer okurumuz, evine temizliğe gelen Türkmenistanlı işçinin ülkesine gönderildiğini anlatıyor.
Evet bu kişiler, ev ve çalışma adresleri, güzergâhları belli olduğu için şikâyet edilmeleri sonucunda rahatça yakalanıyorlar.
Beğenmediği, tenezzül etmediği işleri "yabancıların" da yapmasına itiraz eden cinsleri memnun edeceğiz derken yeni yeni mağduriyetler yaratmayalım.