Hey gidi, nereden nereye değil mi?
Daha İran olacaktık, Afganistan olacaktık...
Hatırlayın birkaç ay öncesine kadar da seçimden sonra kesin Afganistan oluyorduk. Kadınlar sokağa örtünmeden çıkamayacaklardı, daha neler neler...
Bugünlerde sınıf atladık.
Şimdi de "Türkiye Fransa olacak" modası var.
Paris'i, Marsilya'yı, Lille'i yakın yıkıp yağmalayanların Fransız vatandaşları olduğunu duymak bile istemiyorlar.
Le Pen'in ya da benim diyen faşistlerin bile söylemeyediğine cesaret ediyorlar... "Asil kan Fransız değiller" ama diyorlar. "Anaları, dedeleri nereli ona" bakın diye akıl veriyorlar.
Sokaktaki meselenin ayrımcılığın temel sebebi haline gelen yoksulluk olduğunu, şiddete dönüşen itirazın sınıfsallığını kavrayamıyorlar.
Bu yüzden de küresel medyanın odaklandığı "Magrip" denilen yabancı vatandaşlar dışında marketleri yağmalayan anam babam Fransız'ları görmüyorlar.
Garip olan çoğu da "Bu ülkede yaşanmaz" deyip Fransa'ya ya da herhangi bir ülkeye göçme hayalleri kuranlar.
Anlaşılan o nereye giderse gitsinler "o mültecilerden" sayılmayacaklarına eminler.
Yanlış anlaşılmasın, "Aman nereye gidiyorsunuz" falan demiyorum. Bana ne?
Sadece acele etmeyin, memleketinizde yaşıyorsunuz diye canınızı sıkmayın diyorum, o kadar.
Öyle ya, belki kuyruğuna takıldığınız, kuyruğuna basılmış gibi tüm dünyada aynı anda harekete geçen zenofobik siyasilerin, FETÖ'cü sığıntıların dediği gibi olur, Fransa ayağınıza geliverir.
Daha ne diyeyim?
***
DOBLO'SU DA BİR MERCEDES'İ DE...
Dün İzmir Aydın yolunda 5 kişinin öldüğü, 23 kişinin de yaralandığı trafik katliamıyla ilgili "Türkiye'nin beka sorunu artık o Doblo'dur" diye yazmıştım.
Gün içinde yazıya gelen yorumlarda Doblo'ya takılanlar olduğunu gördüm.
Katliama karışan Doblo'ydu ben de Doblo yazdım.
Vahşiliğin, kuralsızlığın, bencilliğin sürülen arabanın markasına göre değiştiğini düşünmüyorum.
Kaldı ki sosyal medyada insan hayatını tehlikeye attıkları görüntüleri övünerek paylaşan hesaplarda çoğunluk lüks arabalar.
Sahi, çoluğun çocuğun önüne düşen bu paylaşımlarla ilgilenen birileri yok mu?
***
FRANSIZ'IN EYLEMİ BİLE BİR BAŞKA DEĞİL Mİ BERNA HANIM?
Türkiye solunun kanaat önderlerinden Berna Laçin Fransa'daki eylemleri yorumluyor:
"Solcular protesto yaparken sağcılar karışmıyor bekliyor. Sağcılar yaparken solcular oturuyor izliyor. Bizim kavramamız da içselleştirmemiz de çok zor"
***
İNANALIM MI ELON MUSK?
Elon Musk Twitter'a geçici olarak içerik görüntüleme limiti getirildiğini duyurdu.
Doğrulanmış hesaplar günde 6 bin, doğrulanmamış hesaplar 600, yeni doğrulanmamış hesaplar ise günde 300 gönderi okuyabileceklermiş.
Musk "Platformdaki manipülasyonu belirleyebilmek için" diyor.
İnanalım mı?
***
DÜNYANIN BÜTÜN FAŞİSTLERİ BİRLEŞTİ SİZ HÂLÂ...
Türkiye'deki yabancı düşmanı potansiyelini fark eden Hollandalı faşist siyasetçi Geert Wilders'ın Türkiye ilgisi malumunuz.
Sandıkta yabancı düşmanı oyu tırt çıkınca bir süre ortadan kaybolan Ümit Özdağ'ın boş bıraktığı parsayı toplamak için kırk takla atıyor.
Twitter'da Atatürk'ün sözlerini paylaşıp, Hollanda'ya iltica etseler gaz odasına yollayacağı Türklere mavi boncuk dağıtıyor. Kendine yakın bulduğu kesimleri seçimlerde kaybettikleri için teselli ediyor falan...
Neyse ki Ümit Bey de Fransa'daki olaylar vesilesiyle aramıza döndü. Belde belde gezip sığınmacı karşıtı nutuklar atıyor.
Marks'ın "Dünyanın bütün işçileri birleşin" dediği enternasyonalistlerimiz, solcularımız ne mi yapıyor?
Ne yapsın zavallılar son seçimlerde ülkedeki sığınmacıları tehcir etmeyi vaad eden cumhurbaşkanı adayını desteklediler, tarihe geçtiler.
Haliyle bir süre daha ağızlarına solu molu alamazlar.
Kendilerine biraz zaman verelim.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz