"Tam takır kuru bakır" dedikleri Hazine'deki altınları nihayet gören CHP'li Özgür Özel aç tavuk misali düşlerde...
Zaman zaman dikkat çeksin diye yalan söylediğini itiraf eden Özel, Dünya Altın Konseyi'nin açıkladığı verilere göre altın rezervinde dünya birincisi olan TC Merkez Bankası'nda ne var ne yoksa eritip vatandaşa takacaklarını söylüyor.
Seçimden hemen sonra da emekliye 15 bin TL çifte bayram ikramiyesi vereceklermiş.
CHP'li meşhur Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay'ın zamanında uyardığı gibi, "Ya bayram ikramiyesiyle gider kurban falan alırsa bu ayak takımı?"
Artık yapacak bir şey yok...
Bugünlerde iftarları kaçırmayan Evladı Fatihan Canan Kaftancıoğlu'nun dediği gibi, nasıl olsa seçimi kazanırlarsa takiye yapmak zorunda kalmayacaklar. O zaman kadar atış serbest. Hesabın kitabın, mantığın bir önemi yok.
Ne var ki dolgun bayram harçlığı vaat ettikleri emeklinin oğlu, kızı, torunu arasında illaki CHP'li belediyelerde çalışan vardır.
Kendilerine kova kova para vaat eden CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde bayram ikramiyelerinin ertelendiğini falan duyuyorlardır.
Evet, şu an Türkiye'deki grevlerin tamamı muhalefetin yönettiği belediyelerde. (Tez konusu olmaz mı?)
Toplamda iktidar partisinden daha büyük bir belediye bütçesine sahip olmakla övünen CHP'nin belediyeleri, üçe beşe katladıkları borçlanmaya rağmen daha personelin maaşlarını bile doğru düzgün ödeyemiyor. Yaptıkları maaş zammı da Türkiye ortalamasının çok altında
Bence CHP'nin yapması gereken, önce emekliyi, EYT'liyi Erdoğan'ın verdiği zamlı maaşları ödemeye devam edeceğine, kesinti yapmayacağına ikna etmek.
Bu vaade inan olur mu bilmem ama en azından alay konusu olmayacağı açık.
Zira iktidarlarının kaç yılının, kredi musluklarını gevşetecekler dediği Batı'nın, IMF'nin dayatacağı kemer sıkma tedbirleriyle geçeceği merak konusu. Ali Babacan alttan alta sufle veriyor.
Anasını babasına satan ve seçim sonrası Türkiye ile balayına girmeyi arzulayan Londra'daki, Wall Street'teki tefeciler, Türkiye'yi karşılıksız seviyor, yapmazlar öyle şey mi diyorsunuz?
***
ARAP SABUNU MAKİNEYİ BOZAR MI BERNA HANIM?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı'nın "Tepeden iki bomba atarlar batıverir" dediği TCG Anadolu'yu Ayasofya manzaralı Sarayburnu'na çekip halkın ziyaretine açınca muhalefetin taarruzları sıklaştı.
Oruçtan mı bilmiyorum ama bu tayfa ramazanda daha bir sinirli oluyor. Silahlı külahlı yazılar yazıyor. Ulusalcı Emin Çölaşan'ın eskiden Hürriyet'teki köşesine, "Ben olsam Türkiye'ye ramazan ayında saldırırdım" başlıkları attığını hatırlıyorum.
Neyse... Yalnızca eli kalem tutanlar değil, bulaşık deterjanı tutan ünlüler de bu TCG Anadolu işine çok kızmışlar.
Berna Laçin bile Twitter'dan, "O 'uçak gemisi'ne ancak dikey iniş yapan F-35'ler iner..." türünden teknik analizler eşliğinde "Feribot bile olamaz" diyordu.
"Pardon" diyenlere ise "7 ceddim pilot, hayatım hava üslerinde geçti, hiç trol lagalugası çekmem" diye söyleniyordu.
Vay be...
Biz kendisini bulaşık deterjanı uzmanı sanıyorduk. Hatta oynadığı reklamların ardından bulaşıkları arap sabunuyla yıkamaya başlamıştık. Meğer Sabiha Gökçen bir, Berna Laçin ikiymiş...
***
OKURDAN...
Okurumuz Abbas Yüksel diyor ki:
"2 lt'lik zeytinyağını üç gün önce 306 TL'ye almış idim. (İki yıl önceki fiyatı ise 69 TL idi, ayrı konu.) Allah aşkına, bu son üç günde akaryakıta, elektriğe veya asgari ücrete zam mı geldi de bu fiyat % 13 yukarı gitti? İlgili bakanlıklar bunlara kallavi bir ceza kesemiyor mu? Haklarında kamu davası açamıyor mu?.. Galiba son haftada akaryakıtta indirim de oldu. Ha, bir de şu var: Akaryakıt (benzin, mazot) son bir yılda 30 liralardan 20 lira mertebesine indi. Keza, doğalgazda da indirimler oldu... Bu işin izahı nedir?"
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz