Geçtiğimiz günlerde HDP çevrelerindeki eğilimin, kendi adaylarıyla seçime girmekten yana ağır bastığını yazmıştım.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan dün Kars'ta yaptığı açıklamada net konuştu:
"Biz HDP olarak en kısa zamanda kendi cumhurbaşkanı adayımızı Türkiye halklarıyla paylaşacağız. HDP kendi adayını çıkaracak, kendi adayını gösterecek ve seçimlere kendi adayıyla gidecek. Bizim ne Cumhur İttifakı'yla ne Millet İttifakı'yla herhangi bir ortaklığımız yok. Ancak ilkesel yaklaşımlarımız var. Bunları zamanı geldiğinde oturup konuşabiliriz, müzakere edebiliriz, diyalog içinde olabiliriz. Ama HDP'nin şu anki kararı kendi adayıyla seçimlere girmektir."



HDP'nin desteği olmadan Erdoğan karşısında şanslarının olamayacağını bilen muhalif seçmen, Buldan'a kızgınlığını gizlemiyor. Dün sosyal medya sitemden geçilmiyordu.
Altılı masa bileşenleri ise sessiz.
Zaten Buldan'a şimdi bu açıklamayı yaptıran da bu derin sessizlik, belirsizlik değil mi?
Yüzde 0.1'lik partiye bile bakanlık verileceği planı basına sızdırılıyor. Yüzde 10'u aşması muhtemel HDP'ye layık görülense İmamoğlu'nun ifadesiyle belediyelerdeki "ot yolma, çapa yapma" kadrosundan hallice muğlak vaatler...
Saraçhane'deki otobüste bir tek onlara yer yok.
HDP de şimdi ikinci tur tehdidiyle masayı sarsıyor. Daha somut, elle tutulur garantiler istiyor.
"Alabilirsek alırız, alamazsak da seçimlerin ikinci tura kalması ihtimaline oynayarak bir şey kaybetmeyiz, üstüne de tabanı konsolide ederiz" diyor.
6'lı masanın, HDP'nin restini bonkör tavizlerle yumuşatması gerekecek.

***

IRKÇILAR BİLE FAZLA BULDU SONER
İnternet medyasından noktasına dokunmadan bir haber:
"Suriyeli simitçi: Yaşlı, hasta, engelli ve hamileler için ayrılan koltuğa simitlerini koydu. Ayrıntılar Oda Tv'de."



Ya okur hattından gelen bir ihbar ya da sitenin sahadaki editörünün özel haberi.
Bu kadarı karanlık oda için de fazla diye düşünürken gelen tepkilere baktım... Düz kontak ırkçılar bile "Bu kadar da olmaz" diye veryansın ediyordu.
Sitenin sahibine "Farkında mısın?" diyeceğim de korkum fotoğrafın Soner'e ait olması.

***

BABANIZI HATIRLADIĞIMIZ İÇİN ŞAŞIRIYORUZ DİLEK HANIM
Dilek Sabancı'nın bir röportajında, "İnsanın ne kadar parası olsa rahat eder?" sorusuna verdiği, "Bana göre milyar dolarlar değil. Milyon dolarlar da yetebilir veya bazı insanlara 1-2 milyon dolar bile yetebilir. Onun dışında istediği zaman seyahat edebilecek. 50 milyon ile 100 milyon dolarınız olsa rahat rahat yaşarsınız" şeklindeki cevabı haliyle olay oldu.



Dilek Sabancı ise ne kadar hayırsever olduğunu anlattığı dünkü açıklamasında yanlış anlaşıldığını söylemiş.
Doğru anlaşılmak için daha ne diyeceksiniz Dilek Hanım? Samimi hesabınız ortada. Aklınızdan geçeni söylemişsiniz işte.
Şimdi yapmanız gereken, tepkileri, esprileri ciddiye almak.
Çünkü insanlar adınızı duyunca doğal olarak rahmetli babanız Sakıp Sabancı'yı hatırlıyorlar. Onun böyle bir soruya nasıl cevap vereceğini ya da hiç olmazsa paradan söz etmeyeceğini tahmin edebiliyorlar.
Ağzınızdan çıkanlara şaşırmalarının sebebi bu.
Bence klişe bahanelerle vakit kaybedeceğinize oturup siz de babanız olsaydı nasıl görgülü bir cevap verirdi, bizimle birlikte bir hayal edin.