İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığında gözü olmadığına dair irade beyanı dayatmasına boyun eğmişti.
Bu zoraki desteğin ardından rölantide yoluna devam eden İmamoğlu yeniden hareketlendi.
Hakkındaki hakaret davasının yarattığı mağduriyet dalgasını bir süredir düştüğü adaylık yarışına dönmek için tepe tepe kullanıyor.
Örneğin, CHP medyası içindeki Kılıçdaroğlu taraftarı yayın organlarına ve yazarlara yönelik yaptığı operasyonlar, geleceğin patronunun kim olduğunu hatırlatmaya dair bir parmak sallama.
İmamoğlu, hükümete yakın gazetecileri Karadeniz gezisine davet etmesi bahane edilerek Genel Merkez tarafından linç edildiği dönemde tuttuğu defterleri de açtı.
Her gün CHP'li bir yazardan Ekrem Bey'in adamları tarafından nasıl tehdit edildiğine dair itiraflar geliyor.
Hırslı başkanın kendisini yeterince görmeyen Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay'ın annesinin evine zabıtaları göndermesi gibi açık hamleler görmezden gelinecek gibi değil.
İmamoğlu cephesindeki hareketlenmenin diğer bir göstergesi ise ortalığı başkanın skandal videolarının sarması.
Evet, 2019 yerel seçimlerinde uyguladığı ajans taktiğinin aynısı.
İmamoğlu'nun "İt demedim, basit dedim" tashihlerinden farkı olmayan "6'lı masanın en aktif neferi olacağım dedim, adayı olacağım demedim" şeklindeki açıklamalarına bakmayın siz...
İmamoğlu 2023 seçimleri için adaylık vaatleriyle gündeme gelirse önce Kılıçdaroğlu'nun hışmını üzerine çekeceğini biliyor. "Lanlı lunlu" cümleleri, 10 Kasım anmalarında kalkıp dans etmesi falan boşuna değil.
Yine olta atıyor.
***
TRUMP DURDURULAMAZ
ABD'li Demokratlar, ara seçimlerde Cumhuriyetçiler'in Senato ve Temsilciler Meclisi'nden oluşan Kongre'de çoğunluğu elde etmesi anlamında kullanılan "Kırmızı Dalga"nın gerçekleşmediğini söyleyip mutluluklarını ifade ediyorlar.
Hatta Biden, beklenilen hezimet yaşanmadığı için zafer kazanmış gibi "Daha yeni başlıyoruz. Niyetim yeniden yarışmak" diyor.
Cumhuriyetçiler'in pozisyonunu koruduğu ara seçimlerin 2024'te yeniden aday olması beklenen Trump için bir referandum olduğunu söyleyenler de var.
Bu tartışma Cumhuriyetçi cephede de hareketlenmeye neden oldu. Salı günkü seçimlerde tekrar Florida Valisi seçilerek konumunu güçlendiren Ron DeSantis'in de olası başkan adayları arasında adı telaffuz edilemeye başlandı.
Trump bir dönem kendisine yakın olan Florida Valisi'ni "ortalama bir siyasetçi" olarak tanımlıyor.
Adaylık için sinsi ayak oyunları yaptığını söylediği DeSantis hakkında, "Ron'un düşük onay oranı, kötü anket sonuçları vardı ve hiç parası yoktu. Ancak onu desteklersem kazanabileceğini söyledi. Dağılmış olan kampanyasını da ben toparladım" diyor.
Haklı da. Zira Biden'ın bile dengi olduğu tartışmalı DeSantis'in Trump'ın sıkletinde olmadığı ortada.
15 Kasım'da yapacağı "önemli açıklamada" adaylığını ilan etmesi beklenen Trump'sa tüm cephe taarruzuna rağmen muhalefetin en güçlü aktörü olarak öne çıkıyor.
Bence Trump durdurulamaz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz