Geçen hafta Ankara'dan İstanbul'a dönerken Eskişehir'e uğradım. Ünlü bir kahveciye gitmek üzere navigasyona Hasan Polatkan Bulvarı yazdım. Ancak caddenin adının Atatürk Bulvarı olarak değiştirildiğini gördüm.
Çocukluk arkadaşlarımdan Kamil'i aradım. "Evet" dedi, "Büyükşehir Belediyesi'nin kararıyla adı değişeli çok oluyor?
Ve ekledi:
"Merak etme herkes hala eskisi gibi Hasan Polatkan Bulvarı diyor."
Ne gereksiz işler bunlar.
Hasan Polatkan yalnızca Eskişehirli bir siyasetçi, devlet adamı değil. 27 Mayıs darbesinde cunta tarafından Başbakan Adnan Menderes'le beraber idam sehpasına götürülmüş bir demokrasi şehidi. Bedel ödemiş. Memleketine sayısız hizmeti olmuş. Kentin sembollerinden Atatürk Lisesi'nde de Anadolu Üniversitesi fikrinde de onun izi var.
Eskişehir'le özdeşleşmiş Polatkan'ın izlerinin büyük bulvarlardan silinmesi, adının küçük caddelere verilmesi falan...
Bu ne kindarlıktır arkadaş?
Hadi, 27 Mayıs darbesinde Menderes'in uçak dolusu altınla kaçtığı yalanını yayan gazeteyi matbaasında basan Belediye Başkanı Büyükerşen'in böyle bir hamle yapmasına şaşırmıyorum da... Beni asıl üzen, koca şehrin demokrat evladı Polatkan'a yapılan bu vefasızlığı sessiz sedasız hazmetmesi.
Yok muydu o şehirde basını, kamuoyunu ayağa kaldıracak bir milletvekili, sivil demokrat siyasetçi?
Belli ki Atatürk'ü darbeci kafalarına kalkan yapanların ucuz alicengiz oyununa pabuç bıraktılar. "Şimdi Atatürk ismine karşı çıkıyor pozisyonuna düşmeyelim" dediler.
Malum, bu goygoyculuğa, orta yolculuğa fazlasıyla aşinayız.
Bu arada Hasan Polatkan Bulvarı'nın adı Atatürk Bulvarı olunca, bulvarı kesen Atatürk Caddesi'nin adı ne olmuş diye merak ettim. Öyle ya karışmaz mıydı?
Atatürk Lisesi'nden Atatürk Anadolu Lisesi'ne gidecek birine yol tarif edeceksiniz diyelim... "Atatürk Bulvarı'ndan sağa dön Atatürk Caddesi'ne çık" mı diyeceksiniz? Hele bir yabancı bir turiste anlattığınızı düşünsenize.
Neyse ki Belediyemiz öngörülü davranıp bu potansiyel soruna karşı tedbirini almış.
Ne mi yapmış?
Atatürk Caddesi'nin ismini Mustafa Kemal Atatürk Caddesi olarak değiştirmiş.
Neresinden baksan trajikomik.
***
MAŞALLAH GÖZÜMÜZ YOK DA...
Enflasyon nedeniyle, maaşlı çalışanlar ve sabit gelirliler hızla yoksullaşırken Holdinglerin kar artışlarını görüyor musunuz?
Yüzde 300'ler 500'ler havada uçuşuyor.
Evet bunlar fahiş fiyatlarına maliyet artışlarını gerekçe gösteren arkadaşlar.
Sorsan ucu ucuna, çoğu zaman da zararına faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Maaş zammı zamanı gelince emekçileri önüne sürdükleri gerekçeler de bunlar.
Ama maşallah bir yandan enflasyondan yakınıp ağlarken bir yandan da karın dibine vuruyorlarmış. Diğer bir deyişle enflasyonu körüklüyorlarmış..
Açıklanan kar tablolarının resmi verileri yansıttığını da unutmayalım.
***
BİDEN'DAN İRAN REJİMİNE CAN SUYU
8 Kasım seçimleri öncesi Californiya'da konuşan ABD Başkanı Biden "Merak etmeyin İran'ı özgürleştireceğiz" dedi. Başkan daha sonra "Onlar çok yakında kendilerini özgürleştirecekler" falan diyerek düzeltmeye çalışsa da iş işten geçmişti.
Baskıcı Tahran kim bilir Biden'ın çıkışından ne kadar memnun olmuştur değil mi?
İddia ediyorum, ABD aradan çekilsin Molların iki günlük ömür ya var ya yok.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz