Geçtiğimiz gün Zeytinli Rock Festivali'nin Burhaniye Kaymakamlığı tarafından iptal edilmesini eleştiren bir yazı yazmıştım.
Sabah yazarları il buluşmaları için gittiğim Balıkesir'de Vali Hasan Şıldak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz'ı görünce haliyle eleştirilerim gündeme geldi. Valiye hayat tarzına müdahale iddialarını hatırlattım.
Şıldak tamamen yasalara göre hareket ettiklerini, yaşam tarzına müdahale gibi bir durumun söz konusu olmadığını söylüyor. İlde her yaz olduğu gibi pek çok festival ve konserin yapıldığını ve planlandığını, hepsine de destek verdiklerini anlatıyor.
Organizasyon şirketinin diyalog yerine ayrıcalık talebinde ısrarcı olduğunu, tartışmayı politik zemine çektiğini, bu yüzden de sürecin kilitlendiğini ve yargının devreye girdiğini söylüyor.
Vali kararın ildeki bazı derneklerin şikâyeti üzerine alınıp alınmadığına dair sorumu da kesin bir dille yanıtladı...
Şikâyet üzerine değil, şirketin tuvalet, güvenlik vb. asgari şartları bile yerine getirmediğinin saptanması üzerine devreye girmişler. İçişleri Bakanlığı müfettişleri de söz konusu şirketin etkinlik için gerekli ruhsatlara sahip olmadığını saptamış.
Herkes yasalara uymak zorunda. Yerel yöneticilerin, mülki idarenin böylesine bir organizasyon için barınma, tuvalet gibi temel koşulları talep etmesi de gayet normal. Bu asgari şartların yerine getirilmesi, festivale yatılı gelen gençler kadar ilçe sakinleri için de bir hak.
Bu söylenenlere sanırım kimsenin itirazı olmaz
Ne var ki gelenekselleşen bu festivale katılmak, eğlenmek de gençlerin hakkı.
Büyükşehirin ve ilçe belediyelerinin işbirliğine gidip eksiklikleri rahatlıkla giderebileceğini düşünüyorum.
İçki satışı ve güvenlik standartları gibi konularda da zaten yasaların ne dediği ortada. Polis, jandarma, zabıta birkaç gün boyunca eksiksiz bir denetimle potansiyel sorunları en aza indirgeyebilirlerdi.
Eğer bu noktada şirket hâlâ uzlaşmaz tavrını sürdürürse ve ayrıcalık talebinde ısrar ederse de sorumlusu kendileri olurlardı
Şu an itibarıyla kamuoyundaki algının tam tersi olduğu ortada.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, gördüğüm en çalışkan ve enerjik belediye başkanı olabilir. İlçe belediye başkanlarıyla örnek bir diyalog kurmuş. Vali Şıldak'la da çok uyumlular.
Bence Başkan Yılmaz, önümüzdeki yıl Zeytinli'de bu güzel kentin huzurlu ve hoşgörülü atmosferine yakışan bir Rock Festivali'ni layıkıyla yapabilir.
Bizler de geliriz, hep birlikte eğleniriz.
***
BALIKESİR GÖZÜMÜZDEN KAÇMIŞ
Balıkesir, güneye inerken otomobille geçtiğim bir kentti. Adını duyunca aklıma Susurluk kazası ve kelle peynir tostu, ayranı geliyordu.
Kentte iki gün geçirdikten sonra İstanbul'a dönerken meğer ne çok şey kaçırmışım diye düşündüm.
Kaz Dağları'nın eteğindeki kentin Edremit Körfezi'ndeki ilçeleri kadar merkezi de harika. Düzenli, pırıl pırıl bir şehir. İnsanlar birbirini ittirmiyor.
Ağustos ortasında bile hava ılıman. Bunalmıyorsunuz.
Kaz Dağları'ndan gelen tertemiz suların soğuttuğu denizi, sahilleri hâlâ bakir sayılır.
Uzun zamandır böyle güzel yemekler yediğimi de hatırlamıyorum. Et yemekleri, peynirleri, zeytinleri, zeytinyağları eşsiz lezzette. Çok bereketli topraklar.
Sanırım tatil alışkanlıklarımı değiştireceğim.
***
HER İL DE SANAYİLEŞMEYİVERSİN ARKADAŞ
Balıkesir'de gezerken AK Parti Milletvekili Mustafa Canbey'le de karşılaştık.
Canbey, ilde Körfez Bölgesi'nden sorumluymuş. Günü Ayvalık'tan Edremit'e kadar tüm ilçeleri dolaşmakla geçiyormuş.
Mustafa Bey'le Kaz Dağları'ndaki seyir terasından Körfez'in muazzam manzarasını izlerken söz kentin sanayileşmesine geldi.
"Her il sanayileşmek zorunda mı? Balıkesir de kirlenmeden, doğal yapısını muhafaza ederek gelişemez mi?" diye sordum.
Canbey'den önceliklerinin bu bakış açısı olduğunu duymak içimi rahatlattı.
Zira kıyıları talan edilen, betona gömülen güzelim Ege'de bir vaha gibi duran Balıkesir'den bir tane daha yok.