Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Zaten psikolog değilmiş ki...

Sesli dinlemek için tıklayınız.

"Başörtülüden psikolog olmaz" diyebilecek kadar faşistleşen Üstün Dökmen gibi birinden "Psikolog olur mu?" diye sormuştum...
Psikologlarımıza, meslek örgütlerimize "Sessiz mi kalacaksınız?" demiştim.
Hatta bu alanda yıllardır tanıdığımız, bildiğimiz Psikiyatr Erol Göka gibi uzmanların, Dökmen'e yönelik tepkilerini "yeterince sert olmamakla" eleştirmiştim, sitem etmiştim.
Meğer sahip olmadığı bir titri Dökmen'e yakıştırarak iltifat etmişim.



Psikologlarımıza, psikiyatrlarımıza da haksızlık yapmışım.
Zira Dökmen, psikolojik danışma ve rehberlik hocasıymış.
Yani "Başörtülü hâkim olabilir, çünkü hukuk alanım değil" diyerek sanki psikoloji ve psikiyatri alanında bilimsel norm belirleme ehliyetine sahipmiş gibi davranan Dökmen hariçten gazel okuyormuş.
Dolayısıyla "Başörtülü empati yapamaz, yapsa yapsa sempati yapar" türünden saçmalıklarını camianın ciddiye alıp tepki göstermesini beklemem boşunaymış.
Gerisi tüccarların sorunudur artık.

***

ABD'DEN DE ONAY ÇIKTI, SAFLARI SIKLAŞTIRIN!

Bir süredir mevsimsel girip vakalarının artmasıyla insanları yeniden korkutmaya başladılar.
Maskeler yine kutularından çıktı.
Temiz hava ve güneş depolayacakları yaz mevsiminin ortasında sahilde bile maskeyle dolaşmaya başlayan insanlar, virüs korkusuyla evine kapanan yaşlılar görüyorum.
Sözcü gazetesi gibi yeniden günlük ölüm tablosu yayınlama âdetini canlandırmaya çalışanlar da var. Ölüm olmadığı için yeterince korkutamıyorlar ama test yapan kişi sayılarıyla falan bilançoyu şişirmeye çabalıyorlar.
Peki bunu niye yapıyorlar?
Derin senaryolara falan gerek yok... Anlaşılmayacak bir şey de...
Pandemide dünya yoksullaşırken milyarlar kazanan, önemi artan "sektör" bu rüya bitsin istemiyor. İster mi?
Ayrıcalıklarını kaybetmemek için OHAL'lerin bitmesinden ödü kopan darbeciler gibi, birileri de bu sağlık temalı olağanüstü hâl sürsün gitsin istiyor.
Ekonomik ve siyasi sonuçları itibarıyla sağlık maskeli politik bir mesele olduğunu açıkça gördüğümüz pandemi, medya ve muhalifler için de kullanışlı araç.



Küreselci merkez medyaya uygun adım yürüdüğünü ayıkamayan medya ekmeğinin derdinde...
Seçimler öncesi, ekonominin çarklarına yeniden çomak sokulmasını, teşvik edilen müdahaleciliğin piyasaların dengesini bozmasını ve sonuçta korkuyla hipnotize edilmiş bir seçmen güruhunu da hangi muhalefet arzu etmez!
Ne var ki artık mızrak çuvala sığmıyor?
Üçer beşer olun diye aşı reklamı yapan ilaç mümessili hekimler bile, "Biz önermedik, Sağlık Bakanlığı, devlet aşı olun dedi" diye tornistan yapıyorlar...
ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezleri de (CDC), Kovid-19'a karşı mücadelede sosyal mesafe devrinin sona erdiğini duyurmuş. Artık insanların birbirinden 2 metre uzakta durmasına gerek kalmamış.
Dün haberi duyuran Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, "Herkes birbirine sarılabilir. Saflar sıklaştırılabilir" diyordu.
Kendisine canı gönülden katılıyorum.
Evet, "Pandemi ABD'de bitmeden bitmez" diyordum...
Okyanus ötesinden bittiğine dair resmi ilanlar da gelmeye başladı.
Siz de direnmeyin artık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA